go a long way - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

go a long way

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"go a long way" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
General
go a long way f. etkisi uzun sürmek
Idioms
go a long way f. bir yere kadar yeterli/yararlı olmak
go a long way f. önemli başarı elde etmek
go a long way f. önemli mesafe kat etmek

"go a long way" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

İngilizce Türkçe
General
go a long way towards f. çok yararlı olmak
go a long way towards f. bir şeye çok katkıda bulunmak
go a long way toward doing something f. bir şeye çok katkıda bulunmak
go a long way in doing something f. çok yararlı olmak
go a long way toward doing something f. çok yararlı olmak
Idioms
go back a long way f. birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak
go a long way in doing something f. bir şeyin yapılmasına katkıda bulunmak
go a long way to something f. çok yardımcı olmak
go back a long way f. çok eskilere dayanmak
go a long way toward something f. çok yardımcı olmak
go back a long way f. eskiye dayanan bir arkadaşlıkları/dostlukları olmak
go back a long way f. eskiye dayanan bir ilişkileri olmak
go back a long way f. geçmişe dayanmak
go a long way back f. uzun bir geçmişe dayanmak
somebody will go a long way f. (çok) başarılı olmak
go a long way back f. (dostluk) eskiye/geçmişe dayanmak
go back a long way f. uzun bir geçmişe dayanmak
go a long way toward f. -e çok katkıda bulunmak/katkısı olmak
go a long way toward f. '-e çok yararlı olmak
go a long way toward f. '-e çok yardımcı olmak
go a long way toward doing f. yapmaya çok katkıda bulunmak/katkısı olmak
go a long way toward doing f. yapmaya çok yararlı olmak
go a long way toward doing f. yapmaya çok yardımcı olmak
go a long way towards doing something f. bir şey yapmaya çok katkıda bulunmak/katkısı olmak
go a long way towards doing something f. bir şey yapmaya çok yararlı olmak
go a long way towards doing something f. bir şey yapmaya çok yardımcı olmak
go back a long way [uk] f. eskiye dayanmak
go back a long way [uk] f. geçmişe dayanmak
go back a long way [uk] f. birbirlerini çok uzun bir süredir tanımak
go back a long way [uk] f. eskiye dayanan bir arkadaşlıkları/dostlukları olmak
go back a long way [uk] f. eskiye dayanan bir ilişkileri olmak
have a long way to go f. kırk fırın ekmek yemesi gerekmek
have a long way to go f. daha yiyecek çok fırın ekmeği olmak
have a long way to go f. alacak/kat edecek çok yolu olmak
a long way to go expr. yapılacak çok şey (var)
will go a long way expr. (çok) başarılı olacak
Speaking
we don't have a long way to go expr. çok az kaldı
you have a long way to go expr. daha yiyecek çok fırın ekmeğin var
you have a long way to go expr. kırk fırın ekmek yemen lazım