Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
goodbye-
Geçmiş
Cümleler
"goodbye-"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 109 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
say goodbye
f.
veda etmek
In the longer term we also have to
say goodbye
to registration tax.
Uzun vadede kayıt vergisine de
veda etmemiz
gerekiyor.
More Sentences
2
Yaygın Kullanım
say goodbye
f.
vedalaşmak
You can't leave until you've
said goodbye
to Tom.
Tom'la
vedalaşıncaya
kadar gidemezsin.
More Sentences
General
3
Genel
goodbye kiss
i.
veda busesi
Give me a
goodbye kiss.
Bana bir
veda busesi
ver.
More Sentences
4
Genel
goodbye letter
i.
veda mektubu
President Taft wrote a warm
goodbye letter
to his friend.
Başkan Taft arkadaşına sıcak bir
veda mektubu
yazdı.
More Sentences
5
Genel
say goodbye
f.
veda etmek
We finally
said goodbye
to the Europe of the Yalta Conference and the Cold War.
Sonunda Yalta Konferansı'nın Avrupa'sına ve Soğuk Savaş'a
veda ettik.
More Sentences
6
Genel
wave goodbye
f.
arkasından el sallamak
Tom
waved goodbye
to me.
Tom
arkamdan el salladı.
More Sentences
7
Genel
goodbye!
ünl.
hoşça kalın!
Goodbye!
Hoşça kalın.
More Sentences
8
Genel
goodbye
ünl.
hoşça kal
Well, then all that remains is to say
goodbye.
O hâlde geriye kalan tek şey
hoşça kal
demek.
More Sentences
Colloquial
9
Konuşma Dili
say goodbye
f.
vedalaşmak
I've got to
say goodbye.
Vedalaşmak
zorundayım.
More Sentences
10
Konuşma Dili
without saying goodbye
expr.
hoşça kal demeden
He left the house
without saying goodbye.
O
hoşça kal demeden
evden ayrıldı.
More Sentences
Idioms
11
Deyim
say goodbye to (someone)
f.
(birine) güle güle demek
I didn't
say goodbye to
my mom.
Anneme
güle güle demedim.
More Sentences
12
Deyim
say goodbye to (someone)
f.
(birine) hoşça kal demek
I had neither the time to go shopping, nor to
say goodbye to
my mother.
Ne alışveriş etmek ne de anneme
hoşça kal demek
için zamanım vardı.
More Sentences
13
Deyim
wave goodbye to (someone)
f.
(birine) el sallamak
Tom
waved goodbye to
us.
Tom bize
el sallayarak
veda etti.
More Sentences
General
14
Genel
goodbye
i.
güle güle
15
Genel
goodbye
i.
hoşçakal
16
Genel
goodbye
i.
elveda
17
Genel
time to say goodbye
i.
güle güle deme zamanı
18
Genel
a last goodbye
i.
son bir veda
19
Genel
one last goodbye
i.
son bir elveda
20
Genel
a last goodbye
i.
son bir elveda
21
Genel
one last goodbye
i.
son bir veda
22
Genel
the long goodbye
i.
uzun veda
23
Genel
french goodbye
i.
(toplantıdan veda etmeden ayrılma
24
Genel
irish goodbye
i.
(toplantıdan veda etmeden ayrılma
25
Genel
kiss something goodbye
f.
üzerine bir bardak soğuk su içmek
26
Genel
kiss something goodbye
f.
üzerine bir bardak su içmek
27
Genel
goodbye!
ünl.
hoşça kal!
28
Genel
goodbye!
ünl.
elveda
29
Genel
goodbye
ünl.
allahaısmarladık!
30
Genel
goodbye
ünl.
güle güle!
Phrases
31
İfadeler
goodbye, cruel world
expr.
hoşça kal kahpe/zalim dünya
Colloquial
32
Konuşma Dili
kiss goodbye
f.
elveda demek
33
Konuşma Dili
kiss each other goodbye in the mornings
f.
sabahları birbirlerini öpüp vedalaşmak
34
Konuşma Dili
goodbye
ünl.
hoşçakal
35
Konuşma Dili
without saying goodbye
expr.
güle güle demeden
36
Konuşma Dili
goodbye
expr.
güle güle
37
Konuşma Dili
without saying goodbye
expr.
elveda demeden
38
Konuşma Dili
goodbye, cruel world
expr.
elveda, zalim dünya
39
Konuşma Dili
goodbye, cruel world
expr.
elveda, acımasız dünya
40
Konuşma Dili
(goodbye) till later
expr.
şimdilik hoşça kal
41
Konuşma Dili
(goodbye) till later
expr.
şimdilik hoşça kalın
42
Konuşma Dili
(goodbye) till later
expr.
sonra görüşürüz
43
Konuşma Dili
(goodbye) till then
expr.
şimdilik hoşça kal
44
Konuşma Dili
(goodbye) till then
expr.
şimdilik hoşça kalın
45
Konuşma Dili
(goodbye) until later
expr.
şimdilik hoşça kal
46
Konuşma Dili
(goodbye) until later
expr.
şimdilik hoşça kalın
47
Konuşma Dili
(goodbye) until later
expr.
sonra görüşürüz
48
Konuşma Dili
(goodbye) until next time
expr.
şimdilik hoşça kal
49
Konuşma Dili
(goodbye) until next time
expr.
şimdilik hoşça kalın
50
Konuşma Dili
(goodbye) until next time
expr.
bir dahaki sefere kadar hoşça kal/hoşça kalın
51
Konuşma Dili
goodbye for now
expr.
şimdilik hoşça kal/hoşça kalın
52
Konuşma Dili
goodbye for now
expr.
sonra görüşürüz
53
Konuşma Dili
goodbye for now
expr.
şimdilik güle güle
Idioms
54
Deyim
kiss goodbye to something
f.
bir şeye elveda demek
55
Deyim
wave goodbye to something
f.
bir şeye güle güle demek
56
Deyim
say goodbye to something
f.
bir şeye elveda demek
57
Deyim
kiss goodbye to something
f.
bir şeye güle güle demek
58
Deyim
kiss something goodbye
f.
bir şeyin üstüne bir bardak soğuk su içmek
59
Deyim
kiss something goodbye
f.
bir şeye güle güle demek
60
Deyim
wave goodbye to something
f.
bir şeye elveda demek
61
Deyim
say goodbye to something
f.
bir şeye güle güle demek
62
Deyim
kiss goodbye
f.
veda etmek
63
Deyim
kiss goodbye to something
f.
üzerine bir bardak su içmek
64
Deyim
kiss something goodbye
f.
üstüne bir bardak su içmek
65
Deyim
wave goodbye to something
f.
üzerine bir bardak su içmek
66
Deyim
say goodbye to something
f.
üzerine bir bardak su içmek
67
Deyim
can kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyin) üzerine bir bardak soğuk su içmek
68
Deyim
can kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) güle güle demek
69
Deyim
can kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) elveda demek
70
Deyim
can kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyi) unutsa iyi olmak
71
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
72
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
giderken (birini) öpmek
73
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
gitmeden (birini) öpmek
74
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
(biriyle) öpüşüp vedalaşmak
75
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
(birine) veda öpücüğü/busesi vermek
76
Deyim
kiss (someone) goodbye
f.
(birini) öpüp hoşça kal demek
77
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) hoşça kal demek
78
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) güle güle demek
79
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
80
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) veda etmek
81
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
82
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyin) bittiğini kabullenmek
83
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeye) elveda demek
84
Deyim
kiss (something) goodbye
f.
(bir şeyin) üstüne bir bardak soğuk su içmek
85
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
86
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
giderken (birini) öpmek
87
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
gitmeden (birini) öpmek
88
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
(biriyle) öpüşüp vedalaşmak
89
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
(birine) veda öpücüğü/busesi vermek
90
Deyim
kiss goodbye to (someone)
f.
(birini) öpüp hoşça kal demek
91
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeye) hoşça kal demek
92
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeye) güle güle demek
93
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak)
94
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeye) veda etmek
95
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeyi) kaybettiğini kabullenmek
96
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeyin) bittiğini kabullenmek
97
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeye) elveda demek
98
Deyim
kiss goodbye to (something)
f.
(bir şeyin) üstüne bir bardak soğuk su içmek
99
Deyim
wave goodbye to (someone)
f.
(birine) el sallayarak veda etmek
100
Deyim
wave goodbye to (someone)
f.
giderken (birine) el sallamak
Speaking
101
Konuşma
goodbye
ünl.
allahaısmarladık
102
Konuşma
goodbye
expr.
allaha emanet ol
103
Konuşma
they didn't even say goodbye
expr.
bir hoşça kal bile demediler
104
Konuşma
you can kiss goodbye
expr.
güle güle/elveda diyebilirsin
105
Konuşma
you can say goodbye to
expr.
güle güle/elveda diyebilirsin
106
Konuşma
saying goodbye to her sucked
expr.
onunla vedalaşmak çok koydu
107
Konuşma
I want to say goodbye
expr.
vedalaşmak istiyorum
108
Konuşma
I came to say goodbye
expr.
veda etmeye geldim
Computer
109
Bilgisayar
goodbye
ünl.
hoşçakalın
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of goodbye-
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy