İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | grow out of f. | çok büyümek |
Genel | grow out of f. | büyüdüğü için giyememek (bir giysiyi) |
Genel | grow out of f. | doğmak |
Genel | grow out of f. | çıkmak |
Genel | grow out of f. | kabına sığmamak |
Genel | grow out of f. | büyüyüp vazgeçmek (kötü bir şeyden) |
Genel | grow out of f. | olgunlaşıp vazgeçmek (kötü bir şeyden) |
Genel | grow out of f. | -den kaynaklanmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | grow out of f. | yetişmek |
Öbek Fiiller | grow out of f. | nedeniyle olmak |
Öbek Fiiller | grow out of f. | içine sığamayacak kadar büyümek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | grow out of sleepwalking f. | (küçükken/büyüdükçe) uyurgezerlik sorununu aşmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | grow out of something f. | içine sığamayacak kadar büyümek |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) yetişmek |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeye) sığmayacak kadar büyümek |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şey için) büyümüş olmak |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) ortaya çıkmak |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyden) gelişmek |
Öbek Fiiller | grow out of (something) f. | (bir şeyin) büyümesiyle/gelişmesiyle meydana gelmek |