Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
gözünde
"gözünde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gözünde
in the eyes of
ed.
Idioms
2
Deyim
gözünde
in the eyes of
expr.
3
Deyim
gözünde
in one's mind's eye
expr.
4
Deyim
gözünde
in mind's eye
expr.
"gözünde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 155 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kanunun gözünde
the eyes of the law
i.
2
Genel
(böcek gözünde) faset
facette
i.
3
Genel
gözünde büyütmek
overrate
f.
4
Genel
gözünde büyütmek
overestimate
f.
5
Genel
gözünde canlandırmak
visualize
f.
6
Genel
gözünde tütmek
long for
f.
7
Genel
gözünde büyütmek
over estimate
f.
8
Genel
gözünde tütmek
yearn
f.
9
Genel
gözünde büyütmek
exaggerate
f.
10
Genel
gözünde tütmek
regret
f.
11
Genel
gözünde tütmek
sigh for
f.
12
Genel
gözünde tütmek
yearn for
f.
13
Genel
gözünde tütmek
pine for
f.
14
Genel
gözünde büyütmek
make an idol of
f.
15
Genel
gözünde büyütmek
hold somebody in awe
f.
16
Genel
halkın gözünde olmak
be in the public eye
f.
17
Genel
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry one's eyes
f.
18
Genel
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry one's heart out
f.
19
Genel
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry one's eyes out
f.
20
Genel
gözünde büyütmek
make heavy weather of
f.
21
Genel
gözünde büyümek
loom large
f.
22
Genel
-in gözünde büyük bir iş olmamak
think little of
f.
23
Genel
gözünde büyütmek
over-estimate
f.
24
Genel
-in gözünde büyük bir iş olmamak
think nothing of
f.
25
Genel
gözünde büyük bir iş olmamak
think nothing of
f.
26
Genel
gözünde canlandırmak
visualise
f.
27
Genel
gözünde canlanmak
envisage
f.
28
Genel
gözünde canlanmak
have a mental picture of
f.
29
Genel
gözünde canlanmak
visualize
f.
30
Genel
gözünde büyütmek
think much
f.
31
Genel
gözünde tütmek
besigh
f.
32
Genel
gözünde tütmek
hanker [dialect]
f.
33
Genel
gözünde büyütmek
overplay
f.
34
Genel
gözünde büyütmek
overreckon
f.
35
Genel
gözünde büyütmek
overspeak [obsolete]
f.
36
Genel
gözünde canlandırmak
see
f.
37
Genel
gözünde büyütmek
idealize
f.
38
Genel
tek veya iki gözünde şaşılık olan
gleed [scotland]
s.
39
Genel
halkın gözünde
in the public eye
zf.
40
Genel
insanların gözünde
in the eyes of people
zf.
41
Genel
kanunun gözünde
in the eye of law
zf.
42
Genel
gözünde büyüterek
importantly
zf.
Phrasals
43
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak
envisage (someone or something) as (something)
f.
44
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak
envisage someone or something as someone or something
f.
45
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında canlandırmak
feature someone as something
f.
46
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak
visualize someone or something as someone or something
f.
47
Öbek Fiiller
gözünde canlandırmak
conceive of (someone or something) as (someone or something)
f.
48
Öbek Fiiller
gözünde canlandırmak
conceive of someone or something as someone or something
f.
49
Öbek Fiiller
birini bir şeyin içinde/bir şey giymiş olarak gözünde canlandırmak
picture someone in something
f.
50
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi gözünde olduğundan farklı canlandırmak
envisage (someone or something) as (something)
f.
51
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi gözünde başka biri veya bir şey olarak canlandırmak
envisage someone or something as someone or something
f.
52
Öbek Fiiller
birini gözünde bir şey olarak canlandırmak
feature someone as something
f.
53
Öbek Fiiller
(birinin) gözünde değeri artmak
grow upon (someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
(birinin) gözünde değeri artmak
grow on (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) gözünde bir şeyi temsil etmek
represent to (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) gözünde itibar kazanmak
score with (someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) gözünde saygınlık kazanmak
score with (someone or something)
f.
58
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) gözünde bir şey olarak canlandırmak
conceive of (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
olarak gözünde canlandırmak
conceive of as
f.
60
Öbek Fiiller
olarak gözünde canlanmak
envisage as
f.
61
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi biri/bir şey) olarak gözünde canlandırmak
envision (someone or something) as (someone or something else)
f.
62
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında canlandırmak
feature as
f.
63
Öbek Fiiller
(birinin) gözünde değeri artmak
grow upon (one)
f.
64
Öbek Fiiller
(birinin) gözünde değeri artmak
grow on (one)
f.
65
Öbek Fiiller
tekrar gözünde canlandırmak
live over
f.
66
Öbek Fiiller
(birini) gözünde/zihninde (bir şey) olarak/(bir şekilde) canlandırmak
picture (one) as (something)
f.
67
Öbek Fiiller
gözünde/zihninde (bir şey) olarak/(bir şekilde) canlandırmak
picture as
f.
68
Öbek Fiiller
-in gözünde saygınlık kazanmak
score with
f.
69
Öbek Fiiller
-in gözünde itibar kazanmak
score with
f.
70
Öbek Fiiller
olarak gözünde canlandırmak
see as
f.
71
Öbek Fiiller
gözünde (bir şey) olarak canlandırmak
see as (something)
f.
72
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) gözünde tütmek
sigh for (someone or something)
f.
73
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak
visualize (someone or something) as (something)
f.
74
Öbek Fiiller
gözünde/kafasında (bir şey) olarak canlandırmak
visualize as
f.
Phrases
75
İfadeler
(birinin) gözünde
in (one's) eye
expr.
76
İfadeler
(birinin) gözünde
in (one's) eyes
expr.
77
İfadeler
(bir şeyin) gözünde
in the eye of (something)
expr.
78
İfadeler
(birinin) gözünde
in the eyes of (someone)
expr.
79
İfadeler
birinin/bir şeyin gözünde
in the eyes of somebody/something
expr.
Proverb
80
Atasözü
kendi kendini övmek kişiyi başkalarının gözünde küçültür
self-praise is no recommendation (at all)
Colloquial
81
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) gözünde canlandırmak
picture (one) (doing something)
f.
82
Konuşma Dili
birinin gözünde bir değeri olmamak
be nothing to somebody
f.
83
Konuşma Dili
birinin gözünde bir değeri olmamak
mean nothing to somebody
f.
84
Konuşma Dili
birisinin gözünde
in somebody's eyes
expr.
85
Konuşma Dili
çoğunun gözünde
in the eyes of most of them
expr.
86
Konuşma Dili
halkın gözünde
in the eyes of public
expr.
87
Konuşma Dili
kanunun önünde/gözünde tüm insanlar eşittir
all people are equal in the eyes of the law
expr.
Idioms
88
Deyim
yapılan şeyin başkasının gözünde beşparalık değerinin olmaması
that and 50 cent will buy you a cup off coffe
i.
89
Deyim
gözünde dolar işareti olması
dollar signs in (one's) eyes
i.
90
Deyim
gözünde dolar işaretleri belirmesi
dollar signs in (one's) eyes
i.
91
Deyim
gözünde değer kazanma
good graces
i.
92
Deyim
birini gözünde çok büyütmek
make too much of someone
f.
93
Deyim
birinin gözünde iyi olmak
keep in good with someone
f.
94
Deyim
gözünde büyütmek
think someone hung the moon and stars
f.
95
Deyim
gözünde dolar işareti olmak
dollar signs in somebody's eyes
f.
96
Deyim
gözünde büyütmek
make heavy weather of
f.
97
Deyim
gözünde şimşekler çakmak
see stars
f.
98
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
be in somebody’s good books
f.
99
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
get into somebody’s good books
f.
100
Deyim
(birinin) gözünde şimşekler çaktırmak
make (one) see stars
f.
101
Deyim
birinin gözünde/nazarında nerede durduğunu bilmek
know where (one) stands
f.
102
Deyim
(birinin) gözünde değer kazanmak
be in (one's) favor
f.
103
Deyim
(birinin) gözünde değer kazanmak
be in (one's) good books
f.
104
Deyim
(birinin) gözünde değer kazanmak
be in (one's) good graces
f.
105
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
be in someone's good graces
f.
106
Deyim
birinin gözünde değer kaybetmek
be in someone's bad graces
f.
107
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
be in somebody's good graces
f.
108
Deyim
birinin gözünde değer kaybetmek
be in somebody's bad books
f.
109
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
be in somebody's good books
f.
110
Deyim
birinin gözünde değer kaybetmek
get into somebody's bad books
f.
111
Deyim
birinin gözünde değer kazanmak
get into somebody's good books
f.
112
Deyim
(birinin) gözünde değerini kaybetmek
be out of favor (with one)
f.
113
Deyim
birinin gözünde bir değeri olmamak
mean nothing to somebody
f.
114
Deyim
birinin gözünde bir değeri olmamak
be nothing to somebody
f.
115
Deyim
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry eyes out
f.
116
Deyim
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry heart out
f.
117
Deyim
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry your eyes out
f.
118
Deyim
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
cry your heart out
f.
119
Deyim
ağlamaktan gözünde yaş kalmamak
sob your heart out
f.
120
Deyim
başkası/başka bir şey olarak gözünde canlandırmak
envision as else
f.
121
Deyim
anıları birinin gözünde canlandırmak
take someone down memory lane
f.
122
Deyim
anıları birinin gözünde canlandırmak
take a trip down memory lane
f.
123
Deyim
(birinin) gözünde değer kazanmak
get in (one's) good graces
f.
124
Deyim
(birinin) gözünde değer kazanmak
get into (one's) good graces
f.
125
Deyim
'-in gözünde iyi olmak
keep in good with
f.
126
Deyim
(birinin) gözünde iyi olmak
keep in good with (one)
f.
127
Deyim
(birini/bir şeyi) gözünde çok büyütmek
make much of (someone or something)
f.
128
Deyim
(birinin) gözünde puan toplayacak bir şey yapmak
make points (with someone)
f.
129
Deyim
(birinin) gözünde bir değeri olmamak
mean nothing to (one)
f.
130
Deyim
gözünde (bir şeyden) başka bir şey olmamak
only have eyes for (something)
f.
131
Deyim
gözünde değeri artmak
score big
f.
132
Deyim
gözünde puan kazanmak
score big
f.
133
Deyim
gözünde saygınlık kazanmak
score big
f.
134
Deyim
gözünde itibar kazanmak
score big
f.
135
Deyim
(birini) gözünde büyütmek
think (one) hung the moon
f.
136
Deyim
gözünde büyütmek
think hung the moon
f.
137
Deyim
(birinin/bir şeyin) gözünde büyük bir iş olmamak
think little of (someone or something)
f.
138
Deyim
(birinin/bir şeyin) gözünde büyük bir iş olmamak
think nothing of (someone or something)
f.
139
Deyim
o kadar/gözünde büyüttüğün kadar zor değil
it is not rocket science
expr.
140
Deyim
kanunların gözünde
in the eyes of the law
expr.
141
Deyim
o kadar/gözünde büyüttüğün kadar zor değil
it is not a brain surgery
expr.
142
Deyim
yasaların gözünde
in the eyes of the law
expr.
143
Deyim
o kadar/gözünde büyüttüğün kadar zor değil
it's not rocket science
expr.
144
Deyim
o kadar/gözünde büyüttüğün kadar zor değil
not rocket science
expr.
145
Deyim
(birinin) gözünde değerini kaybetmiş
out of favor (with one)
expr.
Speaking
146
Konuşma
gözünde büyütmeye değmez
no big deal and no biggie
expr.
147
Konuşma
gözünde pek önemli bir şey değil bu
this won't weight very heavily with her
expr.
148
Konuşma
gözünde büyütmeye değmez
no biggie
expr.
149
Konuşma
gözünde büyütmeye değmez
no big deal
expr.
Optics
150
Optik
tek gözünde kırmızı-yeşil renk körlüğü olan kimse
uniocular dichromat
i.
Logic
151
Mantık
rakibin gözünde her biri eşit düzeyde şüphe uyandıracak seçenekleri olan argüman
dilemma
i.
Literature
152
Edebiyat
ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan yan karakter
foil character
i.
Theatre
153
Tiyatro
(ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan) ana karakterin tercihlerinin tam tersini yansıtan ya da onun tercihlerini engelleyen karakter
foil character
i.
Entomology
154
Böcek Bilimi
(böcek gözünde) faset
facet
i.
Slang
155
Argo
halkın gözünde olumlu bir görüntü çizmeye çalışan politikacı
palm presser
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gözünde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy