Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | güneydeki | southerly s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | en güneydeki | southernmost s. | ||
Okinawa is the southernmost island in Japan. Okinawa, Japonya'nın en güneyindeki adadır. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | kuzeydeki bir yerden güneydeki bir yere bir araçla gitmek/ gelmek | drive down f. | ||
Öbek Fiiller | daha güneydeki bir yere gelmek | come down to f. | ||
Öbek Fiiller | birini kuzeydeki bir yerden güneydeki bir yere bir araçla götürmek | drive someone down (to some place) f. | ||
Geography | ||||
Coğrafya | nova scotia'nın en güneydeki burnu | cape sable i. | ||
Coğrafya | abd'nin new york kentinden geçip long island boğazı'nı güneydeki yukarı new york körfezi'ne bağlayan bir haliç | east river i. | ||
Coğrafya | key west adası'nda abd'nin en güneydeki şehri olan bir liman | key west i. | ||
Coğrafya | en büyük ve en güneydeki hawaii adası | big island i. | ||
Coğrafya | en büyük ve en güneydeki hawaii adası | big-island i. |