|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
durum, hal anlamı veren son ek |
-ty snk.
|
|
2 |
Genel |
durum, hal, hareket bildiren son ek |
-ance snk.
|
|
3 |
Genel |
durum, hal, hareket bildiren son ek |
-ancy snk.
|
|
4 |
Genel |
hal, durum veya koşul bildiren son ek |
-ence snk.
|
|
5 |
Genel |
hal veya durum bildiren bir son ek |
-ment snk.
|
|
6 |
Genel |
hal, durum veya özellik anlamı veren son ek |
-ism snk.
|
|
Phrasals |
|
7 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi dondurarak hal/durum değiştirtmek |
freeze something into something f.
|
|
8 |
Öbek Fiiller |
(iki durum/hal) arasında gidip gelmek |
vacillate between (thing) and (another) f.
|
|
9 |
Öbek Fiiller |
(iki durum/hal) arasında dalgalanmak |
vacillate between (thing) and (another) f.
|
|
10 |
Öbek Fiiller |
dondurarak hal/durum değiştirtmek |
freeze into f.
|
|
11 |
Öbek Fiiller |
(iki veya daha fazla durum, hal) arasında gidip gelmek |
vary between (something) f.
|
|
12 |
Öbek Fiiller |
(iki veya daha fazla durum, hal) arasında değişmek |
vary between (something) f.
|
|
13 |
Öbek Fiiller |
(bir durumla/halle başka bir durum/hal) arasında gidip gelmek |
vary between (something) and (something else) f.
|
|
14 |
Öbek Fiiller |
(iki veya daha fazla durum, hal) arasında değişmek |
vary between (something) and (something else) f.
|
|
15 |
Öbek Fiiller |
(bir durumla/halle başka bir durum/hal) arasında değişmek/gidip gelmek |
vary from (something) f.
|
|
Phrases |
|
16 |
İfadeler |
durum kritik bir hal aldığında |
when the balloon goes up expr.
|
|
17 |
İfadeler |
durum zor bir hal aldığında |
when the balloon goes up expr.
|
|
18 |
İfadeler |
durum kritik bir hal aldığında/almadan |
before the balloon goes up expr.
|
|
19 |
İfadeler |
durum zor bir hal aldığında/almadan |
before the balloon goes up expr.
|
|
|
Idioms |
|
20 |
Deyim |
boka sarmış bir hal/durum |
a pretty pass i.
|
|
21 |
Deyim |
sarpa sarmış bir hal/durum |
a pretty pass i.
|
|
22 |
Deyim |
içinden çıkılması zor/güç bir durum/hal nedeniyle |
between the jigs and the reels zf.
|
|
23 |
Deyim |
durum karışık bir hal alıyor |
the thick plottens expr.
|
|
Speaking |
|
24 |
Konuşma |
durum karışık bir hal alıyor |
the plot thickens expr.
|
|
Politics |
|
25 |
Siyasal |
olağanüstü hal/durum |
state of exception i.
|
|
Aeronautic |
|
26 |
Havacılık |
hal durum göstergesi |
attitude director indicator i.
|
|
Linguistics |
|
27 |
Dilbilim |
yalın hal/durum |
nominative case i.
|
|
Slang |
|
28 |
Argo |
durum sinir bozucu bir hal alıyor |
things are getting hairy expr.
|
|