Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | halılar | rugs i. | ||
These rugs rightly carry a quality label stating that they have not been manufactured by children. Bu halılar haklı olarak çocuklar tarafından üretilmediklerini belirten bir kalite etiketi taşımaktadır. More Sentences |
||||
Genel | halılar | carpets i. | ||
The crockery, the furniture, curtains and carpets all gone. Çanak çömlek, mobilyalar, perdeler ve halılar gitmiş. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | kırmızı halılar sermek | put out the red carpet (for someone) f. |
Deyim | yoluna kırmızı halılar sermek | put out the red carpet (for someone) f. |
Deyim | biri için kırmızı halılar sermek | give someone the red carpet treatment f. |
Deyim | önüne kırmızı halılar sermek | give someone the red carpet treatment f. |
Technical | ||
Teknik | döşenmiş halılar | installed carpets i. |
Textile | ||
Tekstil | eski yün kıyafet ve halılar gibi kullanılmış materyallerden elde edilen (yün lifi) | reused s. |
Entomology | ||
Böcek Bilimi | larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi | carpet beetle (anthrenus) i. |
Böcek Bilimi | larvaları yün halılar, kürk, deri ve benzeri organik malzemelere zarar veren böcek cinsi | carpet bug i. |