Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
hangs
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"hangs"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Marine
1
Denizcilik
hangs
i.
kültür balığını avlamak için set
"hangs"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Proverb
1
Atasözü
a creaking door hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
2
Atasözü
a creaking gate hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
3
Atasözü
heavy hangs the head that wears a crown
büyük başın derdi büyük olur
4
Atasözü
heavy hangs the head that wears the crown
büyük başın derdi büyük olur
5
Atasözü
a creaking door hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
6
Atasözü
a creaking door hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
7
Atasözü
a creaking gate hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
8
Atasözü
a creaking gate hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
9
Atasözü
creaking door hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
10
Atasözü
creaking door hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
11
Atasözü
creaking door hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
12
Atasözü
creaking gate hangs longest
hasta veya yaşlı bir insanın daha fazla yaşayacağını ifade eden bir atasözü
13
Atasözü
creaking gate hangs longest
genelde hasta insanlar sağlıklılardan çok yaşar
14
Atasözü
creaking gate hangs longest
genelde hasta biri sağlıklı birini gömecek kadar çok yaşar
Colloquial
15
Konuşma Dili
people she/he hangs out with
i.
birlikte takıldığı insanlar
Idioms
16
Deyim
a cloud hangs over (someone or something)
i.
üzerinde kara bulutlar olma
17
Deyim
a cloud hangs over (someone or something)
i.
üzerinde kara bulutlar dolaşma
18
Deyim
a sword of damocles hangs over somebody's head
i.
başının üstünde demokles'in kılıcının sallanması
19
Deyim
a sword of damocles hangs over
i.
başının üstünde demokles'in kılıcının sallanması
20
Deyim
a cloud hangs over somebody/something
i.
birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar dolaşmak
21
Deyim
a cloud hangs over somebody/something
i.
birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar olmak
22
Deyim
a question mark hangs over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
23
Deyim
a question mark hangs over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında soru işareti
24
Deyim
a question mark hangs over somebody/something
i.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
25
Deyim
a cloud hangs over (someone or something)
f.
(bir şeyin ya da birinin) üzerinde kara bulutlar dolaşmak
26
Deyim
a sword of damocles hangs over
f.
demokles'in kılıcı gibi sallanmak
27
Deyim
a sword of damocles hangs over somebody's head
f.
demokles'in kılıcı gibi sallanmak
28
Deyim
time hangs heavy on someone's hands
f.
zaman geçmek bilmemek
29
Deyim
a sword of damocles hangs over (one)
f.
(birinin) üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
30
Deyim
the sword of damocles hangs over (one)
f.
(birinin) üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
31
Deyim
the sword of damocles hangs over (one's) head
f.
(birinin) başının üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
32
Deyim
a sword of damocles hangs over (one's) head
f.
(birinin) başının üstünde demokles'in kılıcı gibi sallanmak
33
Deyim
time hangs heavy (on your hands)
f.
zaman geçmek bilmiyor
34
Deyim
time hangs heavy (on your hands)
f.
zaman geçmek bilmemek
35
Deyim
(one's) tongue hangs out
expr.
ağzının suyu akmak
36
Deyim
(one's) tongue hangs out
expr.
ağzı açık ayran budalası gibi olmak
37
Deyim
therein hangs a tale
expr.
bunun arkasında başka bir iş var
38
Deyim
therein hangs a tale
expr.
bunun arkasında başka bir şey var
39
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun arkasında başka bir iş var
40
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun arkasında başka bir şey var
41
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun bir hikayesi var
42
Deyim
thereby/therein hangs a tale
expr.
çok uzun hikaye
43
Deyim
time hangs heavy on someone's hands
expr.
zaman geçmek bilmiyor
44
Deyim
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
her şey çok güzel (olacak)
45
Deyim
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
her şey çok cazip (olacak)
46
Deyim
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
her şey çok keyifli (olacak)
47
Deyim
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
her şey iyiye gidiyor/gidecek
48
Deyim
the goose hangs high [old-fashioned]
expr.
her şey düzeliyor/düzelecek
49
Deyim
the goose hangs high
expr.
her şey istediği/hoşlandığı gibi
50
Deyim
the goose hangs high
expr.
her şey zevkine/ağız tadına uygun
51
Deyim
the goose hangs high
expr.
her şey beğenisine uygun
52
Deyim
the goose hangs high
expr.
her şey yolunda
53
Deyim
the sword of damocles hangs over someone's head
expr.
diken üstünde
54
Deyim
the sword of damocles hangs over someone's head
expr.
birinin tepesinde/üstünde sallanan demokles'in kılıcı
55
Deyim
the sword of damocles hangs over someone's head
expr.
her an tehlikede
56
Deyim
damocles' sword hangs over (one)
expr.
diken üstünde
57
Deyim
damocles' sword hangs over (one)
expr.
demokles'in kılıcı üzerinde sallanıyor
58
Deyim
damocles' sword hangs over (one)
expr.
her an tehlikede
59
Deyim
damocles' sword hangs over (one's) head
expr.
diken üstünde
60
Deyim
damocles' sword hangs over (one's) head
expr.
demokles'in kılıcı üzerinde sallanıyor
61
Deyim
damocles' sword hangs over (one's) head
expr.
her an tehlikede
62
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun bir hikayesi var
63
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun arkasında başka bir şey var
64
Deyim
thereby hangs a tale
expr.
bunun altında yatan bir hikaye var
65
Deyim
time hangs heavy
expr.
zaman geçmek bilmiyor
66
Deyim
time hangs heavy on hands
expr.
zaman geçmek bilmiyor
67
Deyim
time hangs heavy on hands
expr.
zaman geçmek bilmemek
Speaking
68
Konuşma
his life hangs by a thread
expr.
hayatı pamuk ipliğine bağlı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hangs
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy