hard pressed - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hard pressed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"hard pressed" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hard pressed s. paraya sıkışık
hard pressed s. eli darda
hard pressed s. baskı altında
hard pressed s. zor durumda
hard pressed s. stres altında
Idioms
hard pressed s. aşırı sorumluluk yüklenmiş
hard pressed (bir şeyi yapmakta) zorlanan

"hard pressed" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hard-pressed s. ağır saldırıya maruz bırakılan
hard-pressed s. yakından takip edilen
hard-pressed s. paraya sıkışık
hard-pressed s. eli darda
hard-pressed s. baskı altında
hard-pressed s. zor durumda
hard-pressed s. stres altında
Idioms
be hard-pressed f. baskı altında olmak
be hard-pressed f. eli darda olmak
be hard-pressed f. paraya sıkışık olmak
be hard-pressed f. zor durumda olmak
be hard-pressed f. darda olmak
be hard-pressed f. (bir şeyi yapmakta) zorlanmak
hard-pressed s. baskı altında olan
hard-pressed s. baskı altında
hard-pressed s. bunalmış halde
hard-pressed s. güç bela olan
hard-pressed s. eli darda
hard-pressed s. stresli
hard-pressed s. sıkışık
hard-pressed s. üzüntülü
hard-pressed s. (bir şey için) zorlanan
hard-pressed s. (bir şeyi yapmakta) zorlanan
hard-pressed s. aşırı sorumluluk yüklenmiş
hard pressed (to do something) s. (bir şey yapmakta) zorlanan
hard pressed (to do something) s. (bir şey yapmakta) zorluk çeken
hard pressed (to do something) s. (bir şey yapmak için) akla karayı seçen
hard pressed (to do something) s. (bir şey yapmak için) canını dişine takan
hard pressed to do something s. bir şey yapmakta zorlanan
hard pressed to do something s. bir şey yapmakta zorluk çeken
hard pressed to do something s. bir şey yapmak için akla karayı seçen
hard pressed to do something s. bir şeyi zar zor/zorlukla yapan
hard-pressed to (do something) s. (bir şey yapması) için baskı altında
hard-pressed to (do something) s. (bir şey yapması) için aşırı üstüne gidilmiş
hard-pressed to (do something) s. (bir şey yapması) için sıkıştırılmış