için durmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

için durmak



"için durmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
için durmak stop for f.

"için durmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kayakçının atlama veya koşudan sonra durmak için kaydığı alan outrun i.
baltacının üzerinde durmak için çentik atılan ağaca yerleştirdiği kısa basamak springboard i.
durmak (saat kurgusu bittiği için) run down f.
gecelemek için bir yerde durmak stop somewhere for the night f.
benzin almak için durmak stop to get gas f.
biri için durmak stop for someone f.
bir şeyi yapmak için durmak stop to do something f.
şişirerek sızıntıyı önlemek için suda durmak binge [dialect] [uk] f.
Phrasals
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak brood about (someone or something) f.
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak brood about someone or something f.
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak brood on someone or something f.
(biri/bir şey) için üzülüp durmak/içine dert olmak brood over someone or something f.
(enerjisi/gücü bittiği için) durmak run down f.
(enerjisi/gücü bittiği için) durmak run down f.
duygularını göstermemek için zor durmak force back f.
(buz hokeyi gibi oyunlarda) oyun başlangıcında topun kontrolünü kazanmak için rakibin karşısında durmak face off f.
(bir süre) için durmak stop for (something) f.
(bir şey) için durmak/mola vermek stop for (something) f.
(bir şey yapmak, almak için durmak/mola vermek stop for (something) f.
(birini) arabaya/araca almak için durmak stop for (someone) f.
Colloquial
bir şeyin yapılabilmesi için sabit durmak hold still for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için sabit durmak hold still for (someone or something) f.
bir şeyin yapılabilmesi için hareketsiz durmak hold still for (someone or something) f.
Idioms
sorunlardan uzak durmak için her şeyi yapmak do anything for a quiet life f.
birinin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak hitch (one's) wagon to (someone or something) f.
bir an için beyni durmak have a blond moment f.
birinin/bir şeyin başarısından/potansiyelinden yararlanmak için ona yakın durmak hitch your wagon to someone/something f.
(biri/bir şey) için kıpırdamadan durmak stand still for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için hareketsiz durmak stand still for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için kıpırdamadan durmak stay still for (someone or something) f.
(biri/bir şey) için hareketsiz durmak stay still for (someone or something) f.
Computer
durmak için stop after expr.
Sport
yön değiştirmek veya durmak için yapılan dönüş christiania i.
yön değiştirmek veya durmak için yapılan dönüş christy i.
yön değiştirmek veya durmak için yapılan dönüş christie i.
yön değiştirmek veya durmak için yapılan dönüş christiana i.
oyununa engel olmak için rakibe yakın durmak man-mark [uk] f.