in perspective - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

in perspective

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"in perspective" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in perspective zf. bakışa göre
Phrases
in perspective expr. doğru perspektifte
in perspective expr. perspektifi doğru
in perspective expr. perspektifi düzgün
in perspective expr. gerçek değerinin farkında olarak
in perspective expr. gerçek öneminin farkında olarak
in perspective expr. işin ciddiyetinin farkında olarak
in perspective expr. gerçek değerini/önemini görerek
in perspective expr. gerçek değeriyle/önemiyle ilgili bir farkındalıkla
in perspective expr. makul bir görüş çerçevesinde/çerçevesine
in perspective expr. makul bir bakış içerisinde/içerisine
in perspective expr. makul bir değerlendirme içerisinde/içerisine
in perspective expr. doğru perspektifte
in perspective expr. perspektifi doğru
in perspective expr. doğru perspektif içerisinde
in perspective expr. değeri doğru tahlil edilen
in perspective expr. değeri doğru olarak görülen

"in perspective" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
General
keep something in perspective f. bir şeyi bir bütünsellik içinde ele almak
keep something in perspective f. bir şeye bir bütün olarak bakmak
look at something in perspective f. bir şeye geniş bir açıdan bakmak
put in perspective f. perspektife yerleştirmek
Phrasals
get (something) in perspective f. bir şeyin gerçek değerini/önemini bilmek
get (something) in perspective f. bir şeye gerçek değerini/önemini vermek
get (something) in perspective f. bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak
get/put something in perspective f. bazı şeyleri önemli olarak algılamak
get/put something in perspective f. bazı şeyler anlamlı gelmek
get/put something in perspective f. bazı şeylere anlam kazandırabilmek/anlamlandırabilmek
Idioms
have (something) in perspective f. (bir şeye) perspektif vermek
have (something) in perspective f. (bir şeye) perspektif katmak
have (something) in perspective f. düz bir yüzeyde perspektifi doğru bir şekilde oluşturmak/göstermek
have (something) in perspective f. iki boyutlu bir çalışmada üç boyutlu bir alanı doğru bir şekilde göstermek
have (something) in perspective f. (bir şeyin) gerçek değerinin/öneminin farkına varmak
have (something) in perspective f. (bir şeyin) gerçek değerini/önemini kavramak
have (something) in perspective f. (bir şeyin) ciddiyetinin farkına varmak
have (something) in perspective f. (bir şeyin) ciddiyetini kavramak
have (something) in perspective f. işin ciddiyetinin farkına varmak
have (something) in perspective f. işin ciddiyetini kavramak
have (something) in perspective f. işin öneminin/değerinin farkına varmak
have (something) in perspective f. işin önemini/değerini kavramak
be in perspective f. perspektifi doğru olmak
be in perspective f. perspektifi düzgün olmak
be in perspective f. doğru perspektifte olmak
be in perspective f. gerçek değerini bilmek
be in perspective f. gerçek öneminin farkında olmak
be in perspective f. işin ciddiyetinin farkında olmak
be in perspective f. gerçek değerini/önemini görmek
get/put something in perspective f. bazı şeyleri önemli olarak algılamak
get/put something in perspective f. bazı şeyleri anlamlı görmek
get/put something in perspective f. bazı şeyler anlamlı gelmek
put (something) in perspective f. (bir şeyi) açıklığa kavuşturmak
put (something) in perspective f. (bir şeyin) gerçek değerini/önemini göstermek
Education
state and society in comparative perspective i. karşılaştırmalı devlet ve toplum incelemeleri
economy and society in comparative perspective i. karşılaştırmalı ekonomi ve toplum incelemeleri