İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | inure f. | alıştırmak |
Genel | inure f. | adet etmek |
Genel | inure f. | faydalı olmak |
Genel | inure f. | fayda sağlamak |
Genel | inure f. | avantajlı olmak |
Genel | inure f. | faaliyete geçmek |
Genel | inure f. | faal hale gelmek |
Genel | inure f. | hasıl olmak |
Law | ||
Hukuk | inure f. | yürürlüğe girmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | inure to the benefit f. | yürürlüğe girmek |
Genel | inure to the benefit f. | faydası dokunmak |
Genel | inure to the benefit of f. | lehine hüküm ifade etmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | inure someone to something f. | birini bir şeye alıştırmak |
Öbek Fiiller | inure (someone, something, or oneself) to (something) f. | (birini/bir şeyi/kendini bir şeye) alıştırmak |
Öbek Fiiller | inure (someone, something, or oneself) to (something) f. | (birine/bir şeye/kendine bir alışkanlık) kazandırmak |
Öbek Fiiller | inure to f. | -e alıştırmak |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | inure oneself f. | kendini alıştırmak |
Konuşma Dili | inure oneself f. | kendini hazırlamak |