| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Genel | ||||
| Genel | ironically zf. | işin garip yanı | ||
|
Ironically, the engine started when we called the mechanic. İşin garip yanı, motor tamirciyi aradığımızda çalıştı. More Sentences |
||||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | ironically f. | ironik olarak | ||
|
I said it ironically; he did that maliciously! Ben bunu ironik olarak söyledim; o bunu kötü niyetle yaptı! More Sentences |
||||
| Konuşma Dili | ironically zf. | ironik bir biçimde | ||
|
'Oh, thanks for calling.' she said ironically. İronik bir biçimde 'Oo, aradığınız için sağ olun.' dedi. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | ironically zf. | işe bakın ki | ||
| Konuşma Dili | ||||
| Konuşma Dili | ironically expr. | ne gariptir ki | ||
| Konuşma Dili | ironically expr. | şu işe bakın ki | ||