Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
iyi (bir) iş
"iyi (bir) iş"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iyi (bir) iş
decent work
i.
"iyi (bir) iş"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 31 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çok iyi bir iş
a plum job
i.
2
Genel
kolay ve iyi maaşlı bir iş
sinecure
i.
3
Genel
çok iyi bir iş
a plum post
i.
4
Genel
iyi kotarılmış bir iş
feat
i.
5
Genel
daha iyi bir iş çıkartmak
do a better job
f.
Proverb
6
Atasözü
bir iş iyi yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın
if you want it done well, do it yourself
7
Atasözü
bir iş iyi yapılsın istiyorsan kendin yapacaksın
if you want something done well, do it yourself
Colloquial
8
Konuşma Dili
iyi bir iş sahibi orta sınıftan kimse
yuppie
i.
9
Konuşma Dili
çok iyi bir iş yapmak
do a hell of a job
f.
Idioms
10
Deyim
iyi bir iş hayatı
a good innings [uk/australia]
i.
11
Deyim
yapacak daha iyi bir iş
other fish to fry
i.
12
Deyim
(bir şeyde birinden) daha iyi iş çıkarmak
make a better fist of (something)
f.
13
Deyim
daha iyi ve karlı bir iş bulmak
be on to a good thing
f.
14
Deyim
çok iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of doing something
f.
15
Deyim
iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of something
f.
16
Deyim
iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of doing something
f.
17
Deyim
iyi (bir iş) yapmak
make a good fist of (something) [uk]
f.
18
Deyim
iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of (something) [uk]
f.
19
Deyim
(birinin) yaptığı iyi/başarılı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek
earn (one's) corn [uk]
f.
20
Deyim
(birinin) yaptığı iyi/başarılı bir iş nedeniyle kendisine harcanan parayı hak etmek
earn your corn [uk]
f.
21
Deyim
iyi yaptığı bir iş olmak
be your strong point
f.
22
Deyim
iyi yaptığı bir iş olmak
be your strong suit
f.
23
Deyim
(bir şeyde) iyi iş çıkarmak
do a good job (on something)
f.
24
Deyim
(bir şeyde) iyi iş çıkarmak
make a good job of something
f.
25
Deyim
(bir şeyde) iyi iş yapmak
do a roaring trade (in something)
f.
26
Deyim
iyi bir iş çıkarmak
make a good fist of (something)
f.
27
Deyim
çok iyi bir iş/parti/hikaye
a whale of a (job/party/story)
expr.
28
Deyim
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi
good enough for government work
expr.
29
Deyim
(genellikle alaycı bir ifadeyle) devletin yapacağı/yaptığı iş kadar iyi
close enough for government work
expr.
Speaking
30
Konuşma
ona hakkını vermelisin çok iyi bir iş çıkardı
you've really got to hand it to him he has done a fine job
expr.
Trade/Economic
31
Ticaret/Ekonomi
bir işte iyi ve kaliteli iş yapma arzusu
competence motive
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of iyi (bir) iş
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy