Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Bilgisayar | izin verilmiyor | not allowed expr. | ||
Secondly, why were the OAU and other international observers not allowed into the north of the country? İkinci olarak Afrika Birliği Örgütü ve diğer uluslararası gözlemcilerin ülkenin kuzeyine girmesine neden izin verilmedi? More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | izin verilmiyor olmak | be out of bounds f. |
Computer | ||
Bilgisayar | değişikliklere izin verilmiyor | changes not permitted expr. |