İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | jam up i. | sıkışıklık |
Genel | jam up i. | keşmekeş |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | jam up f. | tıkamak |
Öbek Fiiller | jam up f. | hızlıca yukarı kaldırmak/itmek |
Öbek Fiiller | jam up f. | tıkanmasına sebep olmak |
Slang | ||
Argo | jam up expr. | müthiş |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | jam-up i. | sıkışıklık |
Genel | jam-up i. | keşmekeş |
Genel | jam-up i. | tıkanıklık |
Genel | the traffic jam to break up f. | trafik açılmak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | jam something up f. | bir şeyi sıkıştırmak/tıkamak |
Öbek Fiiller | jam something up with something f. | -ile tıkamak |
Öbek Fiiller | jam something up something f. | bir şeyi (yukarıdaki) bir şeye itmek/sokmak |