Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | kötü işler | dirty work at the crossroads i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek | go badly with f. |
Proverb | ||
Atasözü | işler kötü | fat is in the fire |
Idioms | ||
Deyim | işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek | go badly with someone f. |
Deyim | biri/bir şey için işler fena/kötü gitmek | go badly with someone or something f. |
Deyim | işler biri/bir şey açısından kötü/fena gitmek | go badly with someone or something f. |
Deyim | işler kötü bir noktaya geldi | things have reached a pretty pass expr. |
Deyim | işler kötü bir noktaya geldi | things have come to a pretty pass expr. |
Deyim | işler kötü | the fat is in the fire expr. |
Speaking | ||
Konuşma | işler/durum/gidişat kötü/vahim görünüyor/iyi görünmüyor | things seem dire expr. |
Konuşma | işler kötü gidiyor | things go bad expr. |
Konuşma | işler daha kötü olabilirdi | things could be worse expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | kötü işler yapmak | make bad business f. |
Slang | ||
Argo | işler kötü | things are going bad expr. |
Argo | işler kötü | things goin bad expr. |