Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
küçükken
"küçükken"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
küçükken
from an early age
zf.
Idioms
2
Deyim
küçükken
at one's mother's knee
expr.
3
Deyim
küçükken
at your mother's knee
expr.
4
Deyim
küçükken
at your father's knee
expr.
"küçükken"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yılanın başını küçükken ezmek
nip in the bud
f.
2
Genel
(küçükken/büyüdükçe) uyurgezerlik sorununu aşmak
grow out of sleepwalking
f.
Proverb
3
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a little fire is quickly trodden out
4
Atasözü
yılanın başını küçükken ezeceksin
a little fire is quickly trodden out
5
Atasözü
bir problemi küçükken çözmek gerekir ki büyüyüp çözülmeyecek hale gelmesin
a little fire is quickly trodden out
6
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time
7
Atasözü
yılanın başı küçükken ezilir
a stitch in time (saves nine)
Idioms
8
Deyim
çok küçükken öğrenmek
learn something at your mother's knee
f.
9
Deyim
yılanın başını küçükken ezmek
nip in the bud
f.
10
Deyim
yılanın başını küçükken ezmek
strangle something at birth
f.
11
Deyim
yılanın başını küçükken ezmek
knock something on the head [uk]
f.
12
Deyim
yılanın başını küçükken ezmek
knock (someone) on the head [uk]
f.
13
Deyim
biri çok küçükken
before someone's time
expr.
Speaking
14
Konuşma
annem ve babam ben çok küçükken boşandılar
my parents divorced when i was really young
i.
15
Konuşma
anneleri küçükken öldü
their mother died when they were young
expr.
16
Konuşma
ben küçükken
when I was little
expr.
17
Konuşma
buraya ben küçükken geldik
we came here when i was little
expr.
18
Konuşma
küçükken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was young
expr.
19
Konuşma
küçükken çok yaramazmışım
I was very mischievous when I was young
expr.
20
Konuşma
küçükken çok yaramazmışım
I was very naughty when I was a kid
expr.
21
Konuşma
küçükken çok yaramazmışım
I was very mischievous when I was a kid
expr.
Marine Biology
22
Deniz Biyolojisi
küçükken yenen bir deniz tarağı türü
littleneck (mercenaria mercenaria)
i.
23
Deniz Biyolojisi
küçükken yenen bir deniz tarağı türü
littleneck
i.
24
Deniz Biyolojisi
küçükken yenen bir deniz tarağı türü
littleneck clam
i.
25
Deniz Biyolojisi
küçükken yenen bir deniz tarağı türü
little-neck clam
i.
26
Deniz Biyolojisi
küçükken yenen bir deniz tarağı türü
venus mercenaria
i.
Botanic
27
Botanik
küçükken koyu kahverengi olup büyüdükçe grileşen kıvrık şapkaya sahip olan bir mantar
helvella sulcata
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of küçükken
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy