Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kadercilik | fatalism i. | ||
Despite their efforts, a sense of fatalism settled in the group. Grubun tüm çabalarına rağmen, hepsinin içinde bir kadercilik duygusu vardı. More Sentences |
||||
Genel | kadercilik | predestinarianism i. | ||
Philosophy | ||||
Felsefe | kadercilik | predeterminism i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kader ve kadercilik | fate and fatalism i. |
Genel | kadercilik öğretisine bağlı kimse | fatalist i. |
Genel | kadercilik ile ilgili | fatalistic s. |
Philosophy | ||
Felsefe | hayat anlayışı kadercilik olan | fatalist i. |