Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
karşı şey
"karşı şey"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
karşı şey
counter
i.
"karşı şey"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
karşı koruyucu (şey)
safeguard against
i.
2
Genel
bire karşı hiçbir şey
one-nil
i.
3
Genel
teminat olarak verilen veya karşı tarafın teminat olarak aldığı şey
gauge
i.
4
Genel
karşı dengeleyen şey
stand-off
i.
5
Genel
(bir şeye karşı veya bir şey için) çalışmak
militate
f.
6
Genel
(bir şeye karşı veya bir şey için) çalıştırmak
militate
f.
Phrasals
7
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı bir şey hazırlamak
mount against (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı bir şey başlatmak
mount against (someone or something)
f.
9
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini bir şey) ile güçlendirmek
fortify (someone or something) against (something) with (something)
f.
10
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı (bir şeyi ya da birini bir şey) ile sağlamlaştırmak
fortify (someone or something) against (something) with (something)
f.
11
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karşı bir şey başlatmak
launch something against someone or something
f.
12
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karşı bir şey yazmak
write something against someone or something
f.
13
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) için misilleme yapmak
avenge (oneself) against (someone or something) for (something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) için aynı şekilde karşılık vermek
avenge (oneself) against (someone or something) for (something)
f.
15
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) beslemek
have against
f.
16
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) başlatmak
institute (something) against (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) oluşturmak
institute (something) against (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) getirmek
institute (something) against (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) uygulamaya koymak
institute (something) against (someone or something)
f.
20
Öbek Fiiller
karşı (bir şey) başlatmak
launch against
f.
21
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) yapmak
make (something) against (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) geliştirmek
make (something) against (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) sunmak
make (something) against (someone or something)
f.
24
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) düzenlemek
make (something) against (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) yapmak
make against
f.
26
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şey hazırlamak
mount against
f.
27
Öbek Fiiller
'-e karşı bir şey başlatmak
mount against
f.
28
Öbek Fiiller
-e karşı (bir şey) yazmak
write against
f.
29
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karşı bir şey yazmak
write against (someone or something)
f.
Colloquial
30
Konuşma Dili
bir şekilde, bir şeye karşı, bir şey lehine kullanılabilecek bilgi
ammo
i.
Idioms
31
Deyim
birine karşı hiçbir şey hissetmemek
be over someone
f.
32
Deyim
birine karşı (kötü) bir şey beslemek
harbor something against someone
f.
33
Deyim
birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
say something right to someone's face
f.
34
Deyim
birine/bir şeye karşı bir şey yöneltmek
direct something against someone or something
f.
35
Deyim
birine/bir şeye karşı bir şey doğrultmak
direct something against someone or something
f.
36
Deyim
birine/bir şeye karşı olumsuz bir şey yöneltmek
direct something against someone or something
f.
37
Deyim
(birine) karşı yanlış bir şey yapmak
get in wrong with (someone)
f.
38
Deyim
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
give (someone) an itch to (do something)
f.
39
Deyim
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
give (someone) an itch to (do something)
f.
40
Deyim
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
give (someone) the itch to (do something)
f.
41
Deyim
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
give (someone) the itch to (do something)
f.
42
Deyim
bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak
be set against something/against doing something
f.
43
Deyim
bir şeye/bir şey yapmaya tamamen/kesinlikle karşı olmak
be (dead) set against something/against doing something
f.
44
Deyim
(birine) karşı (bir şey) vermek
give (something) against (one)
f.
45
Deyim
elinde birine karşı/birinin aleyhinde hiçbir şey olmamak
have nothing on somebody
f.
46
Deyim
bu konuda her şey sana karşı
odds are against you there
expr.
47
Deyim
(bir şey) tehlikesiyle karşı karşıya/burun buruna
on the brink of (something)
expr.
48
Deyim
(bir şey) ihtimaline karşı
on the off chance of (something)
expr.
Slang
49
Argo
(para/güç/tip gibi) karşı cinsin ilgisini çeken şey
pimp juice
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of karşı şey
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy