Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | katalizör | catalytic i. | ||
What has happened in the meantime, during these months, has been catalytic for these issues. Bu süre zarfında, bu aylarda yaşananlar bu konular için katalizör oldu. More Sentences |
||||
Genel | katalizör | catalyst i. | ||
In this respect, the establishment of one European Research Area will function as a catalyst. Bu bağlamda tek bir Avrupa Araştırma Alanı'nın kurulması bir katalizör işlevi görecektir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | katalizör | catalyst i. | ||
A booming market has been known to act as a great catalyst to taking liberties with the law and even with honesty. Büyüyen bir pazarın, yasaları ve hatta dürüstlüğü hiçe saymak için büyük bir katalizör görevi gördüğü bilinmektedir. More Sentences |
||||
Chemistry | ||||
Kimya | katalizör | catalyst i. | ||
The catalyst actions call for particularly creative responses to structural obstacles. Katalizör eylemler, yapısal engellere karşı özellikle yaratıcı yanıtlar gerektirmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | katalizör | catalyzator i. | ||
Technical | ||||
Teknik | katalizör | catalyzer i. | ||
Teknik | katalizör | catalyser i. | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | katalizör | catalytic converter i. | ||
Medical | ||||
Medikal | katalizör | catalysor i. | ||
Chemistry | ||||
Kimya | katalizör | catalyzer i. | ||
Kimya | katalizör | catalyser i. | ||
Kimya | katalizör | catalist i. | ||
Kimya | katalizör | activator i. |