keep at (someone) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

keep at (someone)



"keep at (someone)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
keep at (someone) f. (birine) sürekli yapmasını hatırlatmak
keep at (someone) f. (birinin) başının etini yemek
keep at (someone) f. yapması için (birine) dırdır etmek
keep at (someone) f. (birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (someone) f. (birini) sürekli teşvik etmek
keep at (someone) f. (birinin) peşini bırakmamak
keep at (someone) f. (birini) sürekli motive etmek

"keep at (someone)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

İngilizce Türkçe
General
keep someone at a distance f. birine soğuk davranmak
keep someone at arm's length f. biriyle samimi olmamak için ona çok mesafeli davranmak
keep someone at arm's length f. birinin samimi olmasına izin vermemek
keep someone at bay f. birini sindirmek
keep someone at arm's length f. birini pek yaklaştırmamak
keep someone at bay f. birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek
keep looking at someone every so often f. durup durup bakmak
keep someone at a distance f. pas vermemek
Phrasals
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something) f. başının etini yemek
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone about something f. başının etini yemek
keep at someone about something f. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep at (someone or something) f. (bir şeyin) üzerine gitmek
keep at (someone or something) f. (bir şeyi) denemeye devam etmek
keep at (someone or something) f. (bir şeyden) vazgeçmemek
keep at (someone or something) f. (bir şeyi) devam ettirmek
keep at (someone or something) f. (bir konuda) pes etmemek
Colloquial
keep someone up at night f. geceleri uykusunu kaçırmak
keep (going) on at someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne varmak
keep (going) on at someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne gitmek
keep (going) on at someone or something f. birine/bir şeye yüklenmek
keep (going) on at someone or something f. birinin/bir şeyin başının etini yemek
Idioms
keep someone at arm's length f. arasına mesafe koymak
keep someone at arm's length f. biriyle araya mesafe koymak
keep at arm's length from someone f. biriyle araya mesafe koymak
keep someone at bay f. mesafe koymak
keep someone at arm's length f. samimi olmamak
keep someone at arm's length f. samimiyet kurmamak
keep (going) on at someone f. birinin üstüne varmak
keep (going) on at someone f. birini sürekli azarlamak
keep (going) on at someone f. birini devamlı eleştirmek
keep someone or something at bay f. birini/bir şeyi belli bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay f. biriyle/bir şeyle mesafeyi korumak
keep someone or something at bay f. biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak
keep someone or something at bay f. birini/bir şeyi uygun bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay f. birini/bir şeyi yaklaştırmamak
keep someone or something at bay f. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance f. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance f. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at a distance f. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at a distance f. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at a distance f. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at a distance f. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at a distance f. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at a distance f. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length f. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at arm's length f. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at arm's length f. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at arm's length f. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at arm's length f. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at arm's length f. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at bay f. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at bay f. (birinden/bir şeyden) kaçınmak
keep (someone or something) at bay f. (birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek
keep (someone or something) at bay f. (birini/ bir şeyi) yaklaştırmamak
keep (someone or something) at bay f. (birinin/bir şeyin) yaklaşmasını engellemek
keep (someone or something, or oneself) at a distance f. (birini/bir şeyi/kendini) uzak tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance f. (birini/bir şeyi/kendini) belli bir uzaklıkta/geride tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance f. (birinin/bir şeyin/kendinin) mesafesini korumak
keep (someone or something, or oneself) at a distance f. (birini/bir şeyi/kendini) ayrı/uzakta tutmak
keep at arm's length from (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) pas vermemek
keep at arm's length from (someone or something) f. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep at arm's length from (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep something/someone at bay f. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep something/someone at bay f. birinden/bir şeyden kaçınmak
keep something/someone at bay f. birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
keep something/someone at bay f. birini/ bir şeyi yaklaştırmamak