keep something about - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

keep something about

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"keep something about" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
keep something about f. birşeyi yanında/yakınında bulundurmak

"keep something about" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 91 sonuç

İngilizce Türkçe
General
keep obsessing about something f. bir şeyi kafasına takıp durmak
Phrasals
keep after someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone (about something) f. başının etini yemek
keep after someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something) f. başının etini yemek
keep at someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep on someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep on someone (about something) f. başının etini yemek
keep on someone (about something) f. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone about something f. başının etini yemek
keep on someone about something f. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone about something f. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep after someone about something f. başının etini yemek
keep at someone about something f. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep still about something f. bir konuda konuşmamak/sessiz kalmak
keep quiet about something f. bir konuda konuşmamak/sessiz kalmak
keep on someone about something f. başının etini yemek
keep on someone (about something) f. birinin bir şeyi yapmasını sürekli hatırlatmak
keep on someone (about something) f. birini bir şeyi yapması için sürekli teşvik etmek
keep on someone (about something) f. birinin başının etini yemek
keep on someone (about something) f. birine bir şeyi yapması için sürekli dırdır etmek
keep on (one) about (something) f. (birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
keep on (one) about (something) f. (birinin bir konuda) başının etini yemek
keep on (one) about (something) f. (bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
keep on (one) about (something) f. (bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep on (one) about (something) f. (birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
keep on (one) about (something) f. (bir konuda birinin) peşini bırakmamak
keep on (one) about (something) f. (bir konuda birini) sürekli motive etmek
Colloquial
keep on about something f. lafı uzatmak
keep on about something f. lafı sündürmek
keep on about something f. kafa şişirmek
keep on about something f. kafa ütülemek
keep on about something f. kafa açmak
keep on about something f. bıktırana kadar konuşmak/anlatmak
Idioms
keep on about something f. lafı uzatmak
keep on about something f. kafa şişirmek
keep on about something f. kafa ütülemek
keep on about something f. baş şişirmek/kafa açmak
keep on about something f. vır vır etmek
keep (going) on about someone or something f. (biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
keep (going) on about someone or something f. (biri ve bir şey hakkında) lafı uzatmak
keep (going) on about someone or something f. (biri ve bir şey hakkında) kafa ütülemek
keep (going) on about someone or something f. papağan gibi konuşmak
keep (going) on about someone or something f. vır vır etmek
keep (going) on about (something) f. (biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
keep (going) on about (something) f. (biri ve bir şey hakkında) lafı uzatmak
keep (going) on about (something) f. (biri ve bir şey hakkında) kafa ütülemek
keep (going) on about (something) f. papağan gibi konuşmak
keep (going) on about (something) f. vır vır etmek
keep (going) on about (someone or something) f. lafı uzatmak/kafa ütülemek/baş şişirmek
keep (going) on about (someone or something) f. (biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak
keep (going) on about (someone or something) f. papağan gibi konuşmak
keep (going) on about (someone or something) f. vır vır etmek
keep still about something f. bir konuda sessiz kalmak
keep someone in ignorance about something f. birini bir konudan) habersiz bırakmak/tutmak
keep quiet about something f. bir konuda sessiz kalmak
keep someone in ignorance about something f. (birini bir konuda) karanlıkta bırakmak
keep someone in ignorance about something f. (birinin bir şeyi) öğrenmesini engellemek
keep harping on about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında aynı şeyleri tekrarlayıp durmak
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (birinden/bir şeyden) söz etmek
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (birine/bir şeye) değinmek
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (birinden/bir şeyden) bahsetmek
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (birinin/bir şeyin) lafını etmek
keep harping on about (someone or something) f. dönüp dolaşıp (birinden/bir şeyden) bahsetmek
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (birinden/bir şeyden) yakınmak
keep harping on about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) şikayet edip durmak
keep harping on about (someone or something) f. (birini/bir şeyi) diline dolamak
keep harping on about (someone or something) f. (birini/bir şeyi) dilinden düşürmemek
keep harping on about (someone or something) f. sürekli (biri/bir şey) hakkında dert yanmak
keep an open mind (on/about something) f. (bir şey konusunda) açık görüşlü olmak
keep an open mind (on/about something) f. (bir şey konusunda) ön yargılı olmamak
have/keep an open mind (on/about something) f. (bir konuda) açık görüşlü/fikirli olmak
have/keep an open mind (on/about something) f. (bir konuda) ön yargılı olmamak
have/keep an open mind (on/about something) f. (bir konuda) görüş değiştirmeye açık olmak
have/keep an open mind (on/about something) f. (bir konuda) esnek görüşlü olmak
keep (someone or something) about f. (birini/bir şeyi) elinin altında bulundurmak/tutmak
keep (someone or something) about f. (birini/bir şeyi) yakınında/yanında bulundurmak/tutmak
keep (someone or something) about f. (birini/bir şeyi) etrafında tutmak/bulundurmak
keep (someone or something) about f. (birini/bir şeyi) çevresinde bulundurmak/tutmak
keep (someone) in the dark (about something) f. (bir şey hakkında birine) bilgi/haber vermemek
keep (someone) in the dark (about something) f. (birini bir şey hakkında) bilgilendirmemek
keep (someone) in the dark (about something) f. (birine bir şeyi) söylememek
keep at (one) about (something) f. (birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
keep at (one) about (something) f. (birinin bir konuda) başının etini yemek
keep at (one) about (something) f. (bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
keep at (one) about (something) f. (bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (one) about (something) f. (birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
keep at (one) about (something) f. (bir konuda birinin) peşini bırakmamak
keep at (one) about (something) f. (bir konuda birini) sürekli motive etmek
keep somebody posted (on/of/about something) f. birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek