|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
bir kez daha |
once again zf.
|
|
I would just like to say once again that the English version is the only correct one.
İngilizce versiyonun tek doğru versiyon olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
bir kez daha |
once more zf.
|
|
Could you clarify this for me once more?
Bunu benim için bir kez daha açıklığa kavuşturabilir misiniz?
More Sentences
|
General |
|
3 |
Genel |
bir kez daha |
yet again zf.
|
|
This has yet again been adopted by the Committee on Industry, External Trade, Research and Energy.
Bu husus, Sanayi, Dış Ticaret, Araştırma ve Enerji Komisyonu tarafından bir kez daha kabul edilmiştir.
More Sentences
|
Idioms |
|
4 |
Deyim |
bir kez daha |
once again zf.
|
|
Once again, ladies and gentlemen, this association agreement constitutes a challenge, which we must meet.
Bir kez daha, hanımefendiler ve beyefendiler, bu ortaklık anlaşması karşılamamız gereken bir zorluk teşkil etmektedir.
More Sentences
|
General |
|
5 |
Genel |
bir kez olan ve bir daha tekrarlanmayan olay |
one-off i.
|
|
6 |
Genel |
bir kez daha tekrarlanan olay |
reoccurrence i.
|
|
7 |
Genel |
bir kez daha bölümlendirme |
repartotion i.
|
|
8 |
Genel |
oyunculuk işini bir kez daha gözden geçirmek |
give acting a second thought f.
|
|
9 |
Genel |
bir kez daha |
once more again zf.
|
|
10 |
Genel |
bir kez daha |
one more time zf.
|
|
11 |
Genel |
haftada iki veya daha fazla kez |
twice a week or more zf.
|
|
12 |
Genel |
bir kez daha |
againward zf.
|
|
13 |
Genel |
bir kez daha |
renewedly [us] zf.
|
|
Phrases |
|
14 |
İfadeler |
bir kez daha |
on one occasion expr.
|
|
15 |
İfadeler |
daha önce bir kez |
once before expr.
|
|
Colloquial |
|
16 |
Konuşma Dili |
bir kez daha düşünsen iyi edersin |
you've got another thing coming expr.
|
|
17 |
Konuşma Dili |
bana bunu tekrar/son bir kez daha açıkla |
run that by me one more time expr.
|
|
18 |
Konuşma Dili |
bana bunu tekrar/son bir kez daha söyle |
run that by me one more time expr.
|
|
|
19 |
Konuşma Dili |
bana bunu tekrar/son bir kez daha bildir |
run that by me one more time expr.
|
|
Idioms |
|
20 |
Deyim |
(birinden) bin kat daha/bin kez daha (iyi, güçlü, başarılı) olmak |
be twice the man/woman that (someone) is f.
|
|
21 |
Deyim |
aynı ilaçtan bir kez daha almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak |
get (one's) prescription refilled f.
|
|
22 |
Deyim |
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha açıklamak |
run (something) by (one) one more time f.
|
|
23 |
Deyim |
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha söylemek |
run (something) by (one) one more time f.
|
|
24 |
Deyim |
(birine bir şeyi) tekrar/son bir kez daha bildirmek |
run (something) by (one) one more time f.
|
|
25 |
Deyim |
bin kez daha iyi biri olmak |
be twice the man/woman f.
|
|
26 |
Deyim |
bir kez daha |
once and again zf.
|
|
Speaking |
|
27 |
Konuşma |
bir kez daha deneyebilir miyiz? |
can we have another go? expr.
|
|
28 |
Konuşma |
bir kez daha deneyebilir miyim? |
can I have another go? expr.
|
|
29 |
Konuşma |
bir kez daha teşekkür ederim |
thank you once again expr.
|
|
30 |
Konuşma |
hadi bir kez daha deneyelim |
let's try it once more expr.
|
|
31 |
Konuşma |
sana bir kez daha soracağım |
so I'm going to ask you one more time expr.
|
|
32 |
Konuşma |
sana daha kaç kez söylemem gerekiyor? |
how many times do I have to tell you? expr.
|
|
33 |
Konuşma |
size daha kaç kez söylemek zorundayım? |
how many times do I have to tell you? expr.
|
|
34 |
Konuşma |
sadece bir kez daha |
just one more time expr.
|
|
Politics |
|
35 |
Siyasal |
bir kez daha görüşülmek üzere iade etmek |
recommit f.
|
|
Technical |
|
36 |
Teknik |
bir kez daha bölmek |
subdivide f.
|
|
Computer |
|
37 |
Bilgisayar |
daha fazla kez |
more times i.
|
|
Medical |
|
38 |
Medikal |
bağışıklık sisteminin bir antijene ilk kez maruz kaldıktan sonra daha hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt verme yetisi |
memory i.
|
|
|
Archaic |
|
39 |
Eski Kullanım |
bir kez daha |
eftsoons zf.
|
|
Slang |
|
40 |
Argo |
bir kez siyahını denedin mi bir daha asla vazgeçemezsin |
once you go black, you never go back expr.
|
|
41 |
Argo |
bir kez zenci biriyle yatarsan bir daha başkasıyla yatmazsın |
once you go black, you never go back expr.
|
|