knock on - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

knock on

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"knock on" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knock on f. -e vurmak
knock on f. -i çalmak
Sport
knock on f. (rugby'de) topu ileri sürerek faul yapmak

"knock on" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 78 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knock-on effect i. zincirleme etki
knock-on effect i. ikincil etki
knock on the door f. kapıyı çalmak
(creditors) knock on one's door f. alacaklıları kapıya dayanmak
(creditors) knock on one's door f. alacaklılar kapıya dayanmak
knock on wood f. (nazar değmesin diye) tahtaya vurmak
knock-on s. bir olay veya durumun dolaylı fakat kaçınılmaz sonucu olan
Phrasals
knock on (something) f. (bir şeye) vurmak
knock on (something) f. (bir şeye) küt diye indirmek
knock on (something) f. (bir şeye) sertçe vurmak
knock on (something) f. (bir şeye) hızlıca vurmak
knock on (something) f. birinin (bir şeyine/yerine) vurmak
knock on (something) f. (birinin (bir şeyine/yerine) çarpmak
knock on (something) f. vurup (bir şeyinin) üstüne düşürmek
knock on (something) f. vurup (bir şeyinin) üzerine devirmek
knock on (something) f. çarpıp (bir şeyinin) üzerine düşürmek/devirmek
Phrases
knock on the door before entering expr. i̇çeri girerken kapıyı çalınız
knock on the door before entering expr. i̇çeri girmeden kapıyı çalınız
Colloquial
knock-on [uk] i. dolaylı etki sonucu ortaya çıkan şey
Idioms
knock something on the head f. bir şeyi yapmayı bırakmak
knock on wood f. elini tahtaya vurmak
knock (someone) on the head f. (kazara veya bilerek birinin) başına çarpmak
knock (someone) on the head f. (kazara veya bilerek birinin) başına vurmak
knock something on the head [uk] f. bir şeyin yanlış olduğunu göstermek
knock something on the head [uk] f. yanlış olan bir şeyi baştan engellemek/bertaraf etmek
knock something on the head [uk] f. bir şeyin başını ezmek
knock something on the head [uk] f. bir şeyin büyümesini baştan engellemek
knock something on the head [uk] f. yılanın başını küçükken ezmek
knock something on the head [uk] f. bir şeyi yapmamaya karar vermek
knock on (one's) door f. (birinin) kapısını çalmak (şans, fırsat)
knock on (one's) door f. (birinin) kapısına/ayağına kadar gelmek (şans, fırsat)
knock (one) on the ground f. (birini) yerle bir etmek
knock (one) on the ground f. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (one) on the ground f. şaşırtmak
knock (one) on the ground f. (birinin) aklını başından almak
knock (one) on the floor f. (birini) afallatmak
knock (one) on the floor f. (birini) hayrete düşürmek
knock (one) on the floor f. (birine) parmak ısırtmak
knock (one) on the floor f. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (someone) on the head f. (birinin) kafasına vurmak/çarpmak
knock (someone) on the head f. (birinin) kafasına patlatmak/geçirmek
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyin) önünü kesmek
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyin) ilerlemesine engel olmak
knock (someone) on the head [uk] f. yanlış olan (bir şeyi) baştan engellemek/bertaraf etmek
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyin) başını ezmek
knock (someone) on the head [uk] f. yılanın başını küçükken ezmek
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyi) bırakmak
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyi) yapmamak
knock (someone) on the head [uk] f. (bir şeyi) ilerletmemek
it'll knock you on your butt expr. aklını başından alacak
it'll knock you on your ass expr. aklını başından alacak
it'll knock you on your ass expr. kendinden geçeceksin
it'll knock you on your butt expr. kendinden geçeceksin
knock on wood expr. şeytan kulağına kurşun
knock on wood expr. tahtaya vur
it'll knock you on your butt expr. yerinde duramayacaksın
it'll knock you on your ass expr. yerinde duramayacaksın
Speaking
a hard knock on the door woke me up expr. kapının sertçe çalınması uyandırdı beni
knock on the wood expr. tahtaya vur
Technical
knock-on damage i. çarpma hasarı
Sport
knock-on i. (rugbyde) el veya kol ile topu ileri sürerek yapılan faul
knock-on i. ragbide topun elle veya kolla vurularak yere veya başka bir oyuncuya çarptırılmasıyla yapılan ihlal
knock-on i. vuruş ihlali
knock-on i. ragbide topa elle veya kolla vurup yere veya başka bir oyuncuya çarptırmak suretiyle vuruş ihlali yapmak
knock-on i. vuruş ihlali yapmak
knock-on i. (rugby'de) oyuncunun topu ileri sürmesiyle yapılan faul
knock-on f. (rugbyde) el veya kol ile topu ileri sürmek
Slang
knock (one) on (one's) ass f. (birini) afallatmak
knock (one) on (one's) ass f. (birini) hayrete düşürmek
knock (one) on (one's) ass f. (birine) parmak ısırtmak
knock (one) on (one's) ass f. (birini) şaşkına çevirmek/döndürmek
knock (one) on (one's) ass f. (birini) kıç üstü oturtmak
knock (one) on (one's) ass f. (birine) çok ağır gelmek
knock (one) on (one's) ass f. (birini) elden ayaktan düşürmek
knock (one) on (one's) ass f. (birine) büyük ıstırap vermek
knock (one) on (one's) ass f. (birini) dibe vurdurmak
knock (one) on (one's) ass f. (birini) yerle bir etmek
British Slang
knock it on the head! expr. kes artık şunu!