know about (something) - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

know about (something)



"know about (something)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
know about (something) f. (bir şey) hakkında bilgili olmak
know about (something) f. (bir şeyi) bilmek
know about (something) f. (bir şey) hakkında yetenekli olmak
know about (something) f. (bir şeyde) becerikli olmak

"know about (something)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

İngilizce Türkçe
General
know very little about something f. bir şey hakkında çok az bilgisi olmak
know very little about something f. bir şeyi çok az bilmek
know a thing or two (about something) f. (bir şeyler hakkında) bir iki şey bilmek
know very little about something f. bir konu hakkında çok az bilgisi olmak
Phrasals
know about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) haberi olmak
know about (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) farkında olmak
know about (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) haberdar olmak
know about (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bilmek
Colloquial
know your way about/around (something) f. (bir şeye) aşina olmak
know your way about/around (something) f. (bir şeyde) tecrübe sahibi olmak
know your way about/around (something) f. (bir şeyi) bilmek
doesn't know beans (about something) expr. bir bok bilmez
doesn't know beans (about something) expr. hiçbir şey bilmez
Idioms
know nothing and care less (about someone or something) f. hiçbir şey bilmemek ve bilmek de istememek
know nothing and care less (about someone or something) f. hiç bilgisi olmamak, bilmek de istememek
know nothing and care less (about someone or something) f. ne bilmek ne de bilmek istemek
know nothing and care less (about someone or something) f. (bir kişi veya konu hakkında) tamamen ilgisiz olmak
know nothing and care less (about someone or something) f. (bir kişiye veya konuya) hiç ilgisi olmamak
know little and care less (about someone or something) f. çok az şey bilmek ama bilmek de istememek
know little and care less (about someone or something) f. daha fazla bilmek de istememek
know your way about (something) f. (bir yeri, yapıyı, alanı) iyi tanımak/avucunun içi gibi bilmek
know your way about (something) f. (bir yere, yapıya, alana) aşina olmak
know little and care less (about someone or something) f. (biri veya bir şey hakkında) bir şey bildiği ve umursadığı olmamak
know little and care less (about someone or something) f. pek bir şey bilmeyip hiç umurunda olmamak
know little and care less (about someone or something) f. bihaber ve kayıtsız olmak
know as much about something as a hog knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know as much about (something) as a pig knows about Sunday f. (bir şey) hakkında hiçbir şey bilmemek
know as much about (something) as a pig knows about Sunday f. (bir şey) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
know as much about (something) as a pig knows about Sunday f. (bir şeyi) zerre kadar bilmemek
know as much about (something) as a pig knows about Sunday f. (bir şeyden) zerre kadar haberi olmamak
know no more about (something) than a pig knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know no more about (something) than a pig knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
know no more about (something) than a pig knows about sunday f. (bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
know no more about (something) than a pig knows about sunday f. (bir konuyu) hiç bilmemek
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
know as much about (something) as a pig knows about Sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know no more about (something) than a frog knows about bedsheets [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir bilgisi olmamak
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir şey bilmemek
know no more about (something) than a hog knows about sunday [us] f. (bir konu hakkında) hiçbir fikri olmamak
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir şey bilmemek
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
not know any more about (something) than a hog knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir şey bilmemek
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir bilgisi olmamak
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f. (bir konuyu) hiç bilmemek
not know any more about (something) than a pig knows about Sunday [us] f. (bir konu) hakkında hiçbir fikri olmamak
not know beans (about something) f. (bir şeyden) bihaber olmak
not know beans (about something) f. (bir şey hakkında) hiçbir fikri olmamak
not know beans (about something) f. (bir konuda) hiçbir şey bilmemek
not know beans (about something) f. (bir konuda) hiçbir bilgisi olmamak
not know beans (about something) f. (bir şeyden) hiçbir şey çakmamak
not know beans (about something) f. (bir konuya) yabancı kalmak/olmak
not know the first thing about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında hiçbir şey bilmemek
not know the first thing about (someone or something) f. (biri/bir şey) hakkında hiçbir fikri olmamak
Speaking
failure is something I know too much about expr. başarısızlık iyi bildiğim bir şeydir
Slang
not know shit (about something) f. (bir şey hakkında) bir bok bilmemek
not know shit (about something) f. (bir şey hakkında) bir boktan haberi olmamak
not know shit (about something) f. (bir şeyden) bir bok anlamamak
not know shit (about something) f. (bir şey konusunda) cahil/bilgisiz olmak
not know shit (about something) f. (bir şeyden) bihaber olmak