İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Sport | ||
Spor | leg break i. | (kriket) toprağa çarptıktan sonra yana doğru fırlayan top |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | break one's leg f. | bacağını kırmak |
Genel | break one's leg f. | ayağı kırılmak |
Genel | break one's leg/foot f. | ayağını kırmak |
Genel | break one's leg/foot f. | bacağını kırmak |
Phrases | ||
İfadeler | don't come running to me if you break your leg expr. | bir yerini kırarsan bana gelme |
İfadeler | don't come running to me if you break your leg expr. | başına bir şey gelirse/bir yerin kırılırsa ben karışmam (bak ona göre) |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | break a leg f. | bacağını kırmak |
Idioms | ||
Deyim | break a leg f. | şeytanın bacağını kırmak |
Speaking | ||
Konuşma | break a leg! expr. | bol şanslar! |
Konuşma | break a leg! expr. | göreyim seni! |
Konuşma | break a leg! expr. | iyi şanslar! |
Theatre | ||
Tiyatro | break a leg i. | iyi şanslar |
Slang | ||
Argo | break a leg! expr. | şeytanın bacağını kır artık! |