legally - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

legally

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"legally" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 14 sonuç

İngilizce Türkçe
General
legally zf. hukuken
legally zf. yasal olarak
legally zf. kanunen
legally zf. meşru olarak
legally zf. yasalara uygun şekilde
legally zf. kanunlara uygun şekilde
legally zf. yasaya uygun olarak
legally zf. kanuna uygun olarak
legally zf. kanuni açıdan
legally zf. yasal açıdan
legally zf. hukuki açıdan
Trade/Economic
legally zf. yasal olarak
Law
legally zf. kanunen
legally zf. kanuni

"legally" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
General
legally operating automobile i. ruhsatlı oto
legally established i. yasal olarak kurulmuş
legally faulty i. hukuken hatalı
legally allowed i. yasal olarak müsaade edilen
cohabitation without being legally married i. nikahsız karı koca hayatı
cohabitation without being legally married i. dost hayatı yaşama
cohabitation without being legally married i. metres hayatı yaşama
be legally responsible for f. yasal olarak sorumlu olmak
bind legally f. yasal olarak bağlamak
separate legally f. resmi olarak ayrılmak
separate legally f. yasal olarak ayrılmak
legally capable s. hukuken yetkili
legally capable s. kanunen ehliyetli
legally obligated s. tam mükellef
legally invalid s. hukuken geçersiz
legally wrong s. hukuken hatalı
legally prohibited s. kanunen yasak
legally necessary s. yasal olarak gerekli
Trade/Economic
legally enforceable right i. yasal hak
legally controlled measuring instrument i. yasal olarak kontrol edilen ölçü aleti
legally binding writing i. yasal açıdan bağlayıcı bir yazı
legally compelled disclosure i. yasal olarak mecbur kalınan/zorunlu kılınan açıklama
legally enforcable right i. yasal hak
Law
not of sound mind and hence not legally responsible i. farik mümeyyiz olmama
not of sound mind and hence not legally responsible i. farik ve mümeyyiz olmama
legally unprecedented i. içtihatlara aykırı
legally interdicted i. mahcuriyeti kanuniye
balancing of legally protected interests i. yasal olarak korunan çıkarların dengelenmesi
proceed legally against f. dava açmak
proceed legally against f. dava etmek
proceed legally against f. yasal yollarla başvurmak
legally groundless s. hukuki mesnetten yoksun
legally unsupported s. hukuki mesnetten yoksun
legally guaranteed s. saklı
legally insane s. (akıl hastalığı yüzünden) cezai ehliyeti olmayan
legally-binding s. yasal yönden bağlayıcı
legally-binding s. yasal olarak bağlayıcı
legally insane s. (akıl hastalığı yüzünden) cezai ehliyeti yok
legally binding s. yasal yönden bağlayıcı
legally binding s. yasal olarak bağlayıcı
Politics
legally liable s. hukuken sorumlu
Optics
legally blind i. yasal olarak kör