İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | listen in f. | başkasının konuşmasını dinlemek |
Genel | listen in f. | kulak misafiri olmak |
Genel | listen in f. | telsiz/yayın dinlemek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | listen in on phone calls f. | telefon konuşmalarını/görüşmelerini dinlemek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | listen in on f. | gizlice dinlemek |
Öbek Fiiller | listen in (on someone or something) f. | (birini/bir şeyi) dışarıdan dinlemek |
Öbek Fiiller | listen in (on someone or something) f. | (birini/bir şeyi) misafir olarak dinlemek |
Öbek Fiiller | listen in (on someone or something) f. | (birini/bir şeyi) gizlice dinlemek |
Öbek Fiiller | listen in (on someone or something) f. | (birine/bir şeye) kulak kabartmak |
Öbek Fiiller | listen in (on someone or something) f. | (birine/bir şeye) kulak misafiri olmak |
Phrases | ||
İfadeler | listen again and fiil in the blanks expr. | yeniden dinleyin ve boşlukları doldurun |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | for once in your life you listen to your father expr. | hayatında bir kez olsun babanı dinle |