İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | little old expr. | azıcık |
Konuşma Dili | little old expr. | birazcık |
Konuşma Dili | little old expr. | küçücük |
Konuşma Dili | little old expr. | mini minnacık |
Konuşma Dili | little old expr. | masumcuk |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. | göründüğü yaşta |
İfadeler | as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. | gözünün gördüğü yaşta |
İfadeler | as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. | yaşını söylemeyip soruyu geçiştirmek için söylenen bir söz |
İfadeler | as old as my eyes and a little (bit) older than my teeth expr. | yaş sorulduğunda verilen muğlak cevap |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | little-old expr. | azıcık |
Konuşma Dili | little-old expr. | birazcık |
Konuşma Dili | little-old expr. | küçücük |
Konuşma Dili | little-old expr. | mini minnacık |
Konuşma Dili | little-old expr. | masumcuk |
Idioms | ||
Deyim | little old someone or something expr. | azıcık |
Deyim | little old someone or something expr. | birazcık |
Deyim | little old someone or something expr. | küçücük |
Speaking | ||
Konuşma | aren't you a little old for this? expr. | bunun için biraz fazla yaşlı değil misin? |