mean something - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

mean something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"mean something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
General
mean something f. manidar olmak

"mean something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 82 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
mean (something) by (something) f. (başka bir şey) demek istemek
mean (something) by (something) f. (başka bir şey) kastetmek
mean (something) by (something) f. sözlerinin altında başka bir anlam gizli olmak
mean (something) by (something) f. kinayeli/üstü kapalı konuşmak
mean by something f. (başka bir şey) demek istemek
mean by something f. (başka bir şey) kastetmek
mean by something f. sözlerinin altında başka bir anlam gizli olmak
mean by something f. kinayeli/üstü kapalı konuşmak
mean something as something f. manasında/anlamında olmak
mean (something) as (something else) f. (bir şeyi bir şey) olarak kastetmek
mean (something) as (something else) f. (bir şey) söyleyerek/yaparak (bir şey) kastetmek
mean (something) as (something else) f. (bir şey) söylemekteki/yapmaktaki maksadı (bir şey) olmak
mean (something) as (something else) f. (bir şey) söylemekteki/yapmaktaki niyeti (bir şey) olmak
Colloquial
mean something f. bir şey ifade etmek
mean something f. bir anlam ifade etmek
mean something f. bir anlamı olmak
mean something (to someone) f. (birine) iyi hissettirmek
mean something (to someone) f. (birine) iyi gelmek
mean to (do something) f. (bir şey yapmaya) niyet etmek
mean to (do something) f. (bir şey yapmaya) niyetlenmek
mean to (do something) f. (bir şey yapmak) istemek
mean to (do something) f. (bir şey yapma) niyetinde olmak
mean to (do something) f. (bir şey yapmak) zorunda olmak
(do) you mean to tell me (that) (something is the case)? expr. bana (…) mi söylemeye çalışıyorsun?
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr. (bir şey) mi demeye çalışıyorsun?
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr. yani (bir şey) mi demek istiyorsun?
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr. (bir şey olduğunu) mu ima ediyorsun?
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr. yani (bir şey) mi diyorsun?
(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr. yani (bir şey) olduğunu mu söylüyorsun?
you mean to tell me something expr. bir şey mi demeye çalışıyorsun?
you mean to tell me something expr. bir şey mi kastediyorsun?
Idioms
no mean something i. hatırı sayılır bir şey
lean, mean (something) machine i. (bir şey) makinası
lean, mean (something) machine i. (bir şey) uzmanı
lean, mean (something) machine i. (bir şeyde) çok iyi/verimli bir alet, kimse
lean, mean (something) machine i. sıkı bir çalışmaya hazır ve nazır kimse, alet
mean something f. bir şey ifade etmek
mean something f. bir anlama gelmek
mean something f. (biri için) değerli olmak
mean something f. (biri için) çok şey ifade etmek
do/mean something for the best f. iyi niyetle yapmak/söylemek
do/mean something for the best f. sonucu iyi/olumlu olur umuduyla yapmak/söylemek
do/mean something for the best f. sonucu iyi/olumlu olur niyetiyle yapmak/söylemek
do/mean something for the best f. iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek
do/mean something for the best f. niyeti iyi olmak/kötü olmamak
do/mean something for the best f. iyi/olumlu sonuçlanmasını umarak yapmak/söylemek
mean (something) for the best f. iyi niyetle yapmak/söylemek
mean (something) for the best f. sonucu iyi/olumlu olur umuduyla yapmak/söylemek
mean (something) for the best f. sonucu iyi/olumlu olur niyetiyle yapmak/söylemek
mean (something) for the best f. iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek
mean (something) for the best f. niyeti iyi olmak/kötü olmamak
mean (something) for the best f. iyi/olumlu sonuçlanmasını umarak yapmak/söylemek
mean something special for someone f. birine özel anlam ifade etmek
mean/do something for the best f. bir şeyi iyiliğine söylemek/yapmak
mean/do something for the best f. bir şeyi iyilik olsun diye söylemek/yapmak
mean/do something for the best f. bir şeyi yardımı dokunsun diye söylemek/yapmak
mean/do something for the best f. bir şeyi yardım olsun diye söylemek/yapmak
mean (something) for the best f. iyi niyetle söylemek
mean (something) for the best f. sonucu iyi olur umuduyla söylemek
mean (something) for the best f. iyi niyetli düşünerek söylemek
mean (something) for the best f. niyeti iyi olmak
mean (something) for the best f. niyeti kötü olmamak
be no mean (something) f. oldukça önemli (bir şey) olmak
be no mean (something) f. epeyce zor (bir şey) olmak
be no mean (something) f. kayda değer (bir şey) olmak
be no mean (something) f. çok iyi (bir şey) olmak
be no mean (something) f. harika (bir şey) olmak
be no mean (something) f. yabana atılmayacak (bir şey) olmak
be no mean (something) f. yabana atılır (bir şey) olmamak
a mean (something) s. muhteşem
a mean (something) s. sağlam
a mean (something) s. nefis
a mean something zf. muhteşem
a mean something zf. başarılı
a mean something zf. sağlam
a mean something zf. nefis
no mean something expr. yabana atılmayacak bir şey
no mean something expr. yabana atılmayacak (başarı vs)
no mean something expr. yabana atılacak bir şey değil
Speaking
it has to mean something expr. bir anlamı olmalı
hope this doesn't mean something bad's going to happen expr. hayırdır inşallah
hope this doesn't mean something bad's going to happen expr. umarım bu bir şeylerin kötüye gideceğine işaret etmiyordur