Geçmiş

more and more

"more and more" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	more and more zf.	gitgide
General
2	Genel	more and more zf.	arttıkça
3	Genel	more and more zf.	gittikçe
Music
4	Müzik	more and more zf.	gitgide

"more and more" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	become more and more important f.	gittikçe önem kazanmak
2	Genel	and what's more zf.	üstelik
3	Genel	and what's more zf.	hem de
4	Genel	and what's more zf.	bir de
5	Genel	and a lot more zf.	çok daha fazlasıyla
6	Genel	and what's more zf.	ayrıca
7	Genel	and what is more zf.	ayrıca
8	Genel	and what is more zf.	bir de
9	Genel	and what is more zf.	hem de
10	Genel	and what is more zf.	üstelik
11	Genel	the more and less zf.	fellik fellik
12	Genel	the more and less zf.	dört bir yanda
13	Genel	the more and less zf.	her yerde
Phrases
14	İfadeler	enough and more than enough expr.	elverir
15	İfadeler	and more of the same expr.	ve benzeri
16	İfadeler	and there is something more expr.	ve şunları da söylemek gerekir ki
17	İfadeler	enough and more than enough expr.	yeter de artar
Colloquial
18	Konuşma Dili	and one more for luck expr.	bir tane de benden/bizden
19	Konuşma Dili	and one more for luck expr.	bu da benden/bizden
20	Konuşma Dili	more than flesh and blood can stand expr.	dayanılır gibi değil
21	Konuşma Dili	more than flesh and blood can stand expr.	çekilmez
22	Konuşma Dili	more than flesh and blood can stand expr.	dayanılmaz
23	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bir hata daha yaparsa sonu olur
24	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bu onun son şansı
25	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bir suç daha işlerse bu onun sonu olur
26	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bir hata daha yaparsa atılır
27	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bir hata daha yaparsa her şey biter
28	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bir hata daha yaparsa/bir suç daha işlerse kovulur
29	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	tek bir hatada kovulur/atılır
30	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	bundan sonraki ilk hatasında kovulur/atılır
31	Konuşma Dili	one more strike and (one's) out expr.	kovulması/atılması tek bir hata daha yapmasına bakar
Idioms
32	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
33	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
34	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	insanı öldürecek kadar çok
35	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	can dayanmaz
36	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	iliğini kurutacak kadar
37	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	kanını kurutacak kadar
38	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	canından bezdirecek kadar
39	Deyim	more than flesh and blood can bear zf.	etinden et koparılmış kadar
40	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
41	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
42	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	insanı öldürecek kadar çok
43	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	can dayanmaz
44	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	iliğini kurutacak kadar
45	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	kanını kurutacak kadar
46	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	canından bezdirecek kadar
47	Deyim	more than flesh and blood can stand zf.	etinden et koparılmış kadar
48	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	insanın dayanabileceğinden/katlanabileceğinden daha fazla
49	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	insanın dayanamayacağı/katlanamayacağı kadar çok
50	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	insanı öldürecek kadar çok
51	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	can dayanmaz
52	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	iliğini kurutacak kadar
53	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	kanını kurutacak kadar
54	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	canından bezdirecek kadar
55	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	etinden et koparılmış kadar
56	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	dayanılır gibi değil
57	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	çekilmez
58	Deyim	more than flesh and blood can endure expr.	dayanılmaz
Speaking
59	Konuşma	and many more expr.	daha birçokları
60	Konuşma	and thousands more expr.	ve binlerce daha
Trade/Economic
61	Ticaret/Ekonomi	amounts becoming due and payable after more than one year i.	bir yıldan daha uzun bir sürede ödenecek olanlar
62	Ticaret/Ekonomi	other significant matters effecting to or making financial statements more clear, interpretable and understandable should be disclosed i.	mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da mali tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından açıklanması gerekli olan diğer hususlar