Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | mumyalanmış | mummified s. | ||
Sami found the mummified remains of a baby. Sami bir bebeğin mumyalanmış kalıntılarını buldu. More Sentences |
||||
Genel | mumyalanmış | embalmed s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
History | ||
Tarih | mumyalanmış insan etinin tıbbi hazırlanışı | mummia i. |
Archaeology | ||
Arkeoloji | antik mısır'da mumyalanmış bedenin iç organlarının konulduğu kap ile ilgili | canopic s. |