oksijensiz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

oksijensiz



"oksijensiz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

Türkçe İngilizce
General
oksijensiz oxygenless s.
Technical
oksijensiz oxygen-free s.
Marine
oksijensiz anoxic s.
Food Engineering
oksijensiz anaerob s.
Chemistry
oksijensiz nonoxygenous s.
oksijensiz unoxygenated s.
Biochemistry
oksijensiz anaerobic s.
Marine Biology
oksijensiz anaerobe s.

"oksijensiz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

Türkçe İngilizce
General
oksijensiz bırakma asphyxiating i.
oksijensiz kalma asphyxiation i.
oksijensiz bırakmak asphyxiate f.
oksijensiz kalmış asphyxiated s.
oksijensiz halde anaerobically zf.
Technical
akkorlaşan çömleğin hızla fırından çıkartılıp henüz ısısını kaybetmemişken oksijensiz ortama konarak redüklenmesi reduction i.
iletkenliği yüksek oksijensiz bakır oxygen-free high conductivity copper i.
oksijensiz iletkenliği yüksek bakır deoxidized high conductivity copper i.
oksijensiz iletkenliği yüksek bakır oxygen free high conductivity copper i.
oksijensiz yüksek iletkenli bakır oxygen-free high-conductivity copper i.
oksijensiz yüksek iletken bakır oxygen-free high conductivity copper i.
oksijensiz yüksek nitelikli bakır oxygen-free high grade copper i.
oksijensiz yüksek iletkenlik bakırı oxygen-free high-conductivity copper i.
oksijensiz bakır oxygen-free copper i.
oksijensiz asit hydracid i.
oksijensiz bırakma asphyxiating i.
oksijensiz kalmış oxygen-starved s.
Marine
oksijensiz yaşayabilenler anaerobiosis i.
oksijensiz bölge anoxic zone i.
oksijensiz taban suyu anoxic bottom water i.
oksijensiz taban tabakası anaerobic bottom layer i.
oksijensiz sindirim anaerobic digestion i.
oksijensiz su anoxic water i.
Medical
ceninin ana karnında oksijensiz kalması fetal asphyxia i.
oksijensiz radikal tutucu oxygen free radical scavenger i.
oksijensiz kalma asphyxiation i.
oksijensiz kalmış yenidoğan blue baby i.
kanı oksijensiz anoxaemic s.
kanı oksijensiz anoxemic s.
oksijensiz (kan) unaerated s.
oksijensiz (kan) unoxygenated s.
Psychology
mastürbasyon sırasında hazzı artırmak için kendini oksijensiz bırakma autoerotic asphyxia i.
Biology
oksijensiz yaşayabilen bakteri anaerobic bacteria i.
oksijensiz ortam anaerobic environment i.
oksijensiz solunum anaerobic respiration i.
oksijensiz ortamlarda yaşayan ve karbondioksit indirgemek suretiyle etrafa metan salan bakteriler methanogen i.
oksijensiz yaşayabilen bakteriler anaerobic bacteria i.
oksijensiz çalışma anaerobic exercise i.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizma anaerobiont i.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizma anaerobion i.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizma anaerobe i.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizma anaerobian i.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizma anaerobium i.
oksijensiz solunum yapabilen nonaerobiotic s.
hem oksijenli hem oksijensiz ortamda yaşayabilme yeteneği olmayan non-facultative s.
oksijensiz solunum yapan anaerobic s.
oksijensiz yaşayabilen anaerobic s.
oksijensiz ortamda yaşayabilen anaerobian s.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizmalarla ilgili anaerobic s.
oksijensiz ortamda yaşayabilen organizmalarla ilgili anaerobiotic s.
Biochemistry
oksijensiz ortamda yaşayan anaerobe i.
zorunlu oksijensiz obligate anaerobe i.
bağlı oksijensiz hemoglobin formu deoxyhemoglobin i.
Marine Biology
oksijensiz ortamlarda yaşayan bakteri çeşidi anaerobic bakteriler i.
Botanic
oksijensiz soluyan bitki anaerobic plant i.
Environment
oksijensiz koşullarda derin suda oluşan çökelti katmanı sapropel i.
göl suyunun fazla humuslu toprak içerdiği için içinde yaşam olmayacak kadar asidik ve oksijensiz olması dystrophy i.
Geology
oksijensiz çürüme anaerobic decomposition i.