Geçmiş

on one's side

"on one's side" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	on one's side expr.	tarafına
2	Konuşma Dili	on one's side expr.	tarafında

"on one's side" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	laugh on the wrong side of one's mouth f.	gülerken ağlamak
2	Genel	have right on one's side f.	kendi açısından haklı olmak
Idioms
3	Deyim	be on (one's) side f.	(birinin) arkasında olmak
4	Deyim	be on (one's) side f.	(birinin) yanında olmak
5	Deyim	be on (one's) side f.	(birinin) tarafında olmak
6	Deyim	be on (one's) side f.	(birine) arka olmak
7	Deyim	be on (one's) side f.	(birine) arka çıkmak
8	Deyim	be on (one's) side f.	(birine) arka vermek
9	Deyim	be on (one's) side f.	(birine) taraf olmak
10	Deyim	be on (one's) side f.	(birine) destek çıkmak
11	Deyim	be on (one's) side f.	(birinden) tarafa olmak
12	Deyim	be on (one's) side f.	(birini) desteklemek
13	Deyim	be laughing on the other side of one's face f.	burnu sürtülmek
14	Deyim	laugh on the other side of one's face f.	burnu sürtülmek
15	Deyim	know on which side one's bread is buttered f.	bal alacak çiçeği bilmek
16	Deyim	know on which side one's bread is buttered f.	çıkarının hangi yönde olduğunu bilmek
17	Deyim	get on one's good side f.	gözdesi olarak kalmak
18	Deyim	laugh on the wrong side of one's mouth f.	güvendiği dağlara kar yağmak
19	Deyim	laugh on the other side of one's face f.	gününü görmek
20	Deyim	be laughing on the other side of one's face f.	gününü görmek
21	Deyim	know which side one's bread is buttered on f.	iyi yere dükkan açmak
22	Deyim	know which side one's bread is buttered on f.	kan alacak damarı bilmek
23	Deyim	know which side one's bread is buttered on f.	kaz gelecek yeri bilmek
24	Deyim	have time on one's side f.	(halen daha) zamanı olmak
25	Deyim	time is on one's side f.	(halen daha) zamanı olmak
26	Deyim	know which side one's bread is buttered on f.	yağlı kapı bulmak
27	Deyim	be on (one's) right side f.	(biriyle) arayı iyi tutmak
28	Deyim	be on (one's) right side f.	(birinin) gözüne girmek
29	Deyim	be on (one's) right side f.	(biriyle) iyi olmak
30	Deyim	have (someone or something) on (one's) side f.	yanında yardımı dokunacak (biri/bir şey) olmak
31	Deyim	have (someone or something) on (one's) side f.	yanında destekleyecek (biri/bir şey) olmak
32	Deyim	have (someone or something) on (one's) side f.	yanında destek olacak (biri/bir şey) olmak
33	Deyim	have (someone or something) on (one's) side f.	(biri/bir şey kişinin) yanında olmak
34	Deyim	have (someone or something) on (one's) side f.	(birinin/bir şeyin) desteği biriyle olmak
35	Deyim	be laughing on the other side of (one's) face f.	duyguları/hisleri aniden değişmek
36	Deyim	be laughing on the other side of (one's) face f.	birden tam tersi şekilde davranmaya başlamak
37	Deyim	be laughing on the other side of (one's) face f.	birden yüz seksen derece dönmek
38	Deyim	laugh on the other side of (one's) mouth f.	(birinin) duyguları keskin bir şekilde değişmek
39	Deyim	laugh on the other side of (one's) mouth f.	(birinin) duyguları tam tersine dönmek
40	Deyim	laugh on the other side of (one's) mouth f.	(birinin) duyguları bir anda değişmek
41	Deyim	laugh on the other side of (one's) mouth f.	(biri) bir anda çark etmek
42	Deyim	laugh on the other side of (one's) mouth f.	(biri) birden ağız değiştirmek
43	Deyim	on the wrong side of one's mouth zf.	acınacak halde
44	Deyim	on the wrong side of one's mouth zf.	pişmanlıkla
45	Deyim	time is on one's side expr.	zaman (birinin) lehine
46	Deyim	on (one's) good side expr.	(birinin) gözdesi
47	Deyim	on (one's) good side expr.	(birinin) gözüne girmiş
48	Deyim	on (one's) good side expr.	(birinin) beğenisini kazanmış
49	Deyim	on (one's) good side expr.	(biriyle) arası iyi
50	Deyim	on (one's) good side expr.	(biriyle) iyi
51	Deyim	on (one's) right side expr.	(birinin) gözdesi
52	Deyim	on (one's) right side expr.	(birinin) gözüne girmiş
53	Deyim	on (one's) right side expr.	(birinin) beğenisini kazanmış
54	Deyim	on (one's) right side expr.	(biriyle) arası iyi
55	Deyim	on (one's) right side expr.	(biriyle) iyi
56	Deyim	on (one's) wrong side expr.	(birinin) gözünden düşmüş
57	Deyim	on (one's) wrong side expr.	(birinin) antipatisini kazanmış/çekmiş
58	Deyim	on (one's) wrong side expr.	(biriyle) arası bozuk
59	Deyim	on (one's) wrong side expr.	(birinin) tersine giden