Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
on-time
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"on-time"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
on time
zf.
vaktinde
General
2
Genel
percentage of on-time deliveries
i.
zamanıda yapılan teslimatların yüzdesi
3
Genel
saving on time
i.
zamandan tasarruf
4
Genel
saving on time
i.
zaman tasarrufu
5
Genel
limitation on time
i.
zamansal kısıtlama
6
Genel
pay on time
i.
zamanında ödeme
7
Genel
payment on time
i.
zamanında ödeme
8
Genel
on-time payment
i.
gününde ödeme
9
Genel
on-time payment
i.
zamanında ödeme
10
Genel
deliver on time
f.
zamanında teslim etmek
11
Genel
fail to catch the bus on time
f.
otobüsü kaçırmak
12
Genel
make the delivery on time
f.
teslim tarihine uymak
13
Genel
enter class on time
f.
derse zamanında girmek
14
Genel
do homework on time
f.
ödevi zamanında yapmak
15
Genel
brake on time
f.
zamanında fren yapmak
16
Genel
pay on time
f.
zamanında ödemek
17
Genel
come to class on time
f.
derse zamanında gelmek
18
Genel
attend the class on-time
f.
derse zamanında gelmek
19
Genel
go to school on time
f.
okula zamanında gitmek
20
Genel
go to bed on time
f.
zamanında uyumak
21
Genel
sleep on time
f.
zamanında uyumak
22
Genel
run on time
f.
(tren/otobüs) vaktinde hareket etmek
23
Genel
right on time
zf.
tam vaktinde
24
Genel
on time
zf.
dakikası dakikasına
25
Genel
right on time
zf.
tam zamanında
26
Genel
right on time
zf.
tam belirlenen zamanda
27
Genel
bang on time
zf.
dakikası dakikasına
28
Genel
on time
zf.
tam zamanında
29
Genel
on time
zf.
vakitli
30
Genel
dead on time
zf.
tam vaktinde
31
Genel
bang on time
zf.
tam zamanında
32
Genel
on time
zf.
zamanında
Proverb
33
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
geç olsun da güç olmasın
34
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir
35
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
hiç varamamaktansa geç varmak daha iyidir
36
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
zamanında olması için hayati risk almaktansa geç olması daha iyidir
37
Atasözü
(it's) better to be late than be dead on time
zamanında varmak için hayatını riske atmaktansa geç varmak daha iyidir
Colloquial
38
Konuşma Dili
to barely make it on time
f.
zar zor yetişmek
39
Konuşma Dili
to barely make it on time
f.
ucu ucuna yetişmek
40
Konuşma Dili
to barely make it on time
f.
kıl payı yetişmek
41
Konuşma Dili
to barely make it on time
f.
son anda yetişmek
Idioms
42
Deyim
buy something on time
f.
taksitle satın almak
43
Deyim
be short on time
f.
yeterli vakti olmamak
44
Deyim
be short on time
f.
zamanı kısıtlı olmak
45
Deyim
be short on time
f.
vakti kısıtlı olmak
46
Deyim
buy something on time
f.
vadeli satın almak
47
Deyim
be short on time
f.
vakti az olmak
48
Deyim
be short on time
f.
vakti dar olmak
49
Deyim
buy something on time
f.
veresiye satın almak
50
Deyim
barely make it on time
f.
zar zor yetişmek
51
Deyim
barely make it on time
f.
ucu ucuna yetiştirmek
52
Deyim
barely make it on time
f.
kıl payı tamamlamak
53
Deyim
barely make it on time
f.
son anda bitirmek
54
Deyim
buy (something) on time
f.
(bir şeyi) kredi kartıyla satın almak
55
Deyim
buy on time
f.
taksitle satın almak
56
Deyim
buy on time
f.
krediyle satın almak
57
Deyim
buy on time
f.
vadeli satın almak
58
Deyim
buy on time
f.
veresiye satın almak
Speaking
59
Konuşma
get home on time
expr.
eve zamanında gel
60
Konuşma
come home on time
expr.
eve zamanında gel
61
Konuşma
I paid the rent on time
expr.
kirayı zamanında ödedim
62
Konuşma
do your homework on time
expr.
ödevinizi zamanında yapın
63
Konuşma
come to school on time
expr.
okula zamanında gel
64
Konuşma
do your homework on time
expr.
ödevini zamanında yap
65
Konuşma
they're right on time
expr.
vaktinde geldiler
66
Konuşma
try to be on time
expr.
zamanında olmaya çalışın
67
Konuşma
were the casualties taken to hospital on time?
expr.
yaralılar hastaneye zamanında götürüldü mü?
68
Konuşma
pay on time
expr.
zamanında öde
Trade/Economic
69
Ticaret/Ekonomi
delivery on time
i.
zamanında teslim
70
Ticaret/Ekonomi
on-time delivery
i.
zamanında teslimat
71
Ticaret/Ekonomi
purchased on time
s.
zamanında satın alınmış
72
Ticaret/Ekonomi
on time in full (otif)
zf.
zamanında ve eksiksiz
73
Ticaret/Ekonomi
on time
zf.
taksitle ödeyerek
Computer
74
Bilgisayar
flash on time
i.
zamanında yanıp sönme
75
Bilgisayar
on time
zf.
zamanında
Telecom
76
Telekom
on time
i.
çalışma zamanı
Transportation
77
Ulaştırma
on-time delivery
i.
vaktinde teslim
Chess
78
Satranç
on time
zf.
oyuncunun süresinin bitmesiyle
British Slang
79
İngiliz Argosu
lemon and lime (rhyming slang on time)
i.
zaman
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of on-time
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy