Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | onlar gibi | like them zf. | ||
Like them, I am particularly concerned by one question. Onlar gibi ben de özellikle bir sorudan endişe duyuyorum. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yaşını çoktan geçmiş ama hala gençler gibi giyinip onlar gibi takılan kimse | adultescent s. |
Idioms | ||
Deyim | gençlere özenip onlar gibi giyinen yaşlıca kadın | mutton dressed up as lamb i. |
Deyim | genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın) | be mutton dressed as lamb f. |
Deyim | genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın) | be mutton dressed (up) as lamb [uk] f. |
Speaking | ||
Konuşma | sonum onlar gibi olmayacak | I'm not going to end up like them expr. |
Konuşma | sonunun onlar gibi olmasını mı istiyorsun? | do you want to end up like them? expr. |