paralel olan

"paralel olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	paralel olan	parallelwise s.

"paralel olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aynı anda hem dört kenarlı düşey bir prizmanın kenarlarına hem de yatay bir prizmaya paralel olan dilinimleri bulunan	diprismatic s.
2	Genel	paralel bağlı birden fazla kablosu olan (devre)	multiple s.
3	Genel	(kanat veter hattı) uçuş hattına paralel olan	feathered s.
Politics
4	Siyasal	karl marx'ın öğretilerine paralel olan veya bu öğretilerden türeyen (ekonomi veya siyaset kuramı)	marxist s.
Technical
5	Teknik	kristalin yapısında uzun yatay eksene paralel olan kubbe	macrodome i.
6	Teknik	bir kristalde yüzü daha kısa yanal eksene paralel olan bir kubbe	brachydome i.
7	Teknik	kristalin daha kısa yatay eksene paralel olan yanı	brachypinakoid i.
8	Teknik	kristalin daha kısa yatay eksene paralel olan dört yüzü	brachyprism i.
9	Teknik	eşit uzaklıkta paralel çizgiler çizmeye yardımcı olan bir araç	section liner i.
10	Teknik	zemine paralel yarılımı olan	acrotomous s.
11	Teknik	paralel girinti ve çıkıntıları olan	corrugated s.
12	Teknik	ana klivaj düzlemlerinin doğrultusuna paralel olan	end on s.
Electric
13	Elektrik	birinci devreye çoklu şekilde veya paralel bağlanmış olan transformatör	multiple transformer i.
Mechanic
14	Mekanik	iki adet paralel demir çenesi ve altta geniş açıklığı olan mengene	metalworking vise i.
Construction
15	İnşaat	paralel olmayan kenarları daha uzun olmak üzere, biri çok kısa olan iki paralel kenarı bulunan dörtgen (bina şekli)	flatiron i.
Aeronautic
16	Havacılık	ramjet motorunun akış geçişinde iki paralel taraf olan uçak tahrik sistemi	two-dimensional ramjet engine i.
Marine
17	Denizcilik	yüklü su kesimi suyun yüzeyine paralel olan (gemi)	on-air s.
Anatomy
18	Anatomi	organın yüzeyine paralel olan	periclinal s.
Optics
19	Optik	ışını iki kat kıran bir ortamda yer alan ve düzlemsel ucaylanmış ışığın tüm bileşenlerinin aynı hızla yol aldığı doğrultuya paralel olan eksen	optical axis i.
20	Optik	(cam) karşılıklı yüzeyleri tamamen düz ve paralel olan	plane-parallel s.
Math
21	Matematik	y eksenine paralel olan çizgi	ordinant i.
Geometry
22	Geometri	(yamuk) paralel olmayan iki kenarı eşit uzunlukta olan	isosceles s.
Chemistry
23	Kimya	yüzeyleri iki kristal eksenine paralel olan bir kristal formu	pinacoid i.
24	Kimya	yüzeyleri iki kristal eksenine paralel olan bir kristal formu	pinakoid i.
25	Kimya	eksene paralel düzlemleri olan kristal domu	orthodiagraph i.
26	Kimya	dikey eksenine paralel yüzleri olan prizma	orthoprism i.
27	Kimya	180 derece döndürüldüğünde bir parçası diğerine paralel olacak şekilde ikiz yapısı olan	hemitropal s.
Biology
28	Biyoloji	ince paralel çizgileri olan	lineolate s.
29	Biyoloji	ince paralel çizgileri olan	lineolated s.
Astronomy
30	Gökbilim	dünya kutuplarını geçen büyük daireye paralel düzlemi olan bir halka	polar dial i.
Botanic
31	Botanik	paralel kenarlara sahip uzunca bir şekli olan	oblong s.
Religious
32	Dini	incil'in musa kanunu'nu gölgede bırakarak inanç ve tövbe gerektiren yeni bir yasa sunduğu inancıyla paralel olan	neonomian s.
Geology
33	Jeoloji	birbirine paralel kıvrım veya sırtları olan	plicate s.
Military
34	Askeri	(amfibi operasyonlarda) ordu birimlerinin birbiriyle olan paralel komuta-yanıt sistemi	parallel chains of command i.
Sport
35	Spor	bilardo masasının bir ucuna paralel olan çizgi	balk line i.
Photography
36	Fotoğrafçılık	eğik fotoğrafta gerçek ufka paralel çizgi boyunca olan ölçek	x-scale i.
Ornithology
37	Kuşbilim	bacak ana arteri siyatik sinirine paralel olan (kuş)	homoeomerous s.
Entomology
38	Böcek Bilimi	kıvrımlı: paralel çizgili yüzeyi olan	plicate s.