paying - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

paying

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"paying" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 11 sonuç

İngilizce Türkçe
General
paying i. tediye
paying i. ücret
paying s. paralı
paying s. kazançlı
paying s. karlı
Trade/Economic
paying i. ödeme
paying i. para yatırma
paying i. tediye
paying s. karlı
paying s. ödeyen
paying s. ücretli

"paying" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

İngilizce Türkçe
General
duty of paying wages i. ücret ödeme borcu
paying off i. amorti
paying guest i. pansiyoner
paying attention i. ilgilenme
paying guess i. pansiyoner
paying by card i. kartlı ödeme
dues-paying i. aidat ödeyen
a high-paying firm i. yüksek ücretli bir firma
paying at the door i. kapıda ödeme
paying day i. ödeme günü
fee-paying s. paralı
fee-paying s. (öğrenci) ücretli okuyan
fee-paying s. (okul) ücretli
by paying fees zf. harçlı
without paying attention zf. kaale almadan
without paying customs duties zf. gümrük ödemeden
Colloquial
high paying gig i. yüksek ücretli iş
without paying attention expr. dikkat etmeksizin
Speaking
most of it goes towards paying the bills expr. çoğu zaten faturalara gidiyor
thanks for paying expr. ödediğin için teşekkürler
Trade/Economic
non-paying receivables i. batık alacaklar
non-paying loan i. batık kredi
slowness in paying i. borcu geç ödeme
low-paying job i. düşük ücretli iş
low paying job i. düşük ücretli iş
paying a commission i. komisyon ödeme
paying agent i. ödeme kuruluşu
paying party i. ödemeyi yapan taraf
paying agent i. ödeme acentesi
paying bank i. ödeme yapan banka
slowness in paying i. ödemede yavaş davranma
paying teller i. ödeme veznedarı
paying counter i. ödeme veznesi
paying claims i. ödeme istekleri
paying bank i. ödemeyi yapacak banka
paying agent i. ödeme şubesi
paying bank i. ödeme bankası
paying agent i. ödeme yeri
paying agency i. ödeme kuruluşu
paying agent i. ödeme kurumu
paying bank i. ödeyen banka
paying in-book i. para yatırma karnesi
paying-in slip i. tediye makbuzu
paying teller i. tediye veznedarı
dividend paying company i. temettü dağıtan şirket
paying agent i. tediye şubesi
tax paying ability i. vergi ödeme gücü
non-paying s. ödeme yapmayan
non-paying s. ödeme talep edilmeyen
non-paying s. ödeme beklenmeyen
non-paying s. ödeme yapmayı gerektirmeyen
Law
paying employee benefits i. çalışanların menfaatine ödemeler
paying off i. itfa
yielding and paying i. kira sözleşmelerinde kiranın önceden belirtilen şekilde ödeneceğini belirten ifade
Institutes
paying agency i. kırsal kalkınma planı ödeme ajansı
Computer
paying bank i. aracı banka
Marine Biology
paying away i. ağ atma
Social Sciences
paying it forward (with bread) i. askıda ekmek
paying it forward s. askıda
Education
fee-paying school i. özel okul
fee-paying school i. ücretli okul