play with something - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

play with something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"play with something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
play with something f. bir şey ile oynamak

"play with something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
play around with something f. bir şeyi denemek/kurcalamak
play (something) with (one) f. (biriyle bir şey/bir oyun) oynamak
play (something) with (one) f. (birine karşı bir şeyi) oynamak
play (something) with (one) f. (birine bir şey) taklidi yapmak
play (something) with (one) f. (birine bir şeymiş) gibi yapmak
Idioms
play hob with someone or something f. altüst etmek
play havoc with something f. bir darbe vurmak
play havoc with something f. bir şeye zarar vermek
play the devil with something f. mahvetmek
play politics with something f. politikaya alet etmek
play politics with something f. politik malzeme olarak kullanmak
play the devil with something f. (birinin planlarını vb) altüst etmek
have (something) to play with f. kullanımında bol miktarda (bir şey) olmak
have (something) to play with f. yeterde artar bile bir durumda olmak
have (something) to play with f. emrinde/idaresinde bol miktarda (bir şey) olmak
have (something) to play with f. elinde bol miktarda (bir şey) olmak
make great play of/with something f. çok vurgulamak
make great play of/with something f. üzerinde çok durmak
make great play of/with something f. şiddetle/önemle vurgulamak
make great play of/with something f. bir şeyi önemle belirtmek
make much play of/with something f. çok vurgulamak
make much play of/with something f. üzerinde çok durmak
make much play of/with something f. şiddetle/önemle vurgulamak
make much play of/with something f. bir şeyi önemle belirtmek
play old harry with (something) f. (bir şeye) ciddi zarar vermek
play old harry with (something) f. (bir şeyi) mahvetmek
play old harry with (something) f. (bir şeyi) aksatmak
play old harry with (something) f. (bir şeyi) olumsuz etkilemek
play old harry with (something) f. (bir şeyi) bozmak/yıkmak
make much play with (something) f. (bir şeye) önemle dikkat çekmek
play silly buggers (with something) [uk] f. aptalca davranmak/hareket etmek
play silly buggers (with something) [uk] f. rahatsız edici davranmak
play silly buggers (with something) [uk] f. gıcıklık yapmak
play (merry) hell with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sekteye uğratmak
play (merry) hell with (someone or something) f. (birine/bir şeye) zarar vermek
play (merry) hell with (someone or something) f. aksatmak
play (merry) hell with (someone or something) f. kesintiye uğratmak
play fast and loose (with someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı sorumsuzca/düşüncesizce davranmak
play fast and loose (with someone or something) f. (birine/bir şeye) umursamazca davranmak
play fast and loose (with someone or something) f. (birini/bir şeyi) hafife almak
play fast and loose (with someone or something) f. (birine/bir şeye) yeterli özeni/dikkati göstermemek
play havoc with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) altüst etmek
play havoc with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) mahvetmek
play havoc with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) harap etmek
play havoc with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) karman çorman etmek
play havoc with (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bozmak
play havoc with (someone or something) f. ( birini/bir şeyi) dağıtmak
play havoc with (someone or something) f. (birinde/bir şeyde) kargaşa yaratmak
play hell with someone or something f. (birini/bir şeyi) sekteye uğratmak
play hell with someone or something f. (birine/bir şeye) zarar vermek
play hell with someone or something f. aksatmak
play hell with someone or something f. kesintiye uğratmak
play hell with someone or something f. (birine/bir şeye) zorluk çıkarmak
play hell with something f. bir şeyi kötü etkilemek
play hell with something f. bir şeyi bozmak
play hell with something f. bir şeyde karmaşa yaratmak
play merry hell with something [uk] f. bir şeyi kötü etkilemek
play merry hell with something [uk] f. bir şeyi bozmak
play merry hell with something [uk] f. bir şeyde karmaşa yaratmak
play the devil with someone/something f. birini/bir şeyi mahvetmek
play the devil with someone/something f. sekteye uğratmak
play the devil with someone/something f. birine/bir şeye zarar vermek
play the devil with someone/something f. aksatmak
play the devil with someone/something f. kesintiye uğratmak
play the devil with someone/something f. birine/bir şeye zorluk çıkarmak
play havoc with something f. bir şeye bir darbe vurmak
play havoc with something f. bir şeye zarar vermek
play havoc with something f. bir şeyi bozmak
play havoc with something f. bir şeyi tahrip etmek