| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Genel | ||||
| Genel | poor boy i. | zavallı çocuk | ||
|
The poor boys were shivering with fear. Zavallı çocuklar korkudan titriyorlardı. More Sentences |
||||
| Deyim | ||||
| Deyim | poor boy i. | uzun sandviç | ||
| Deyim | poor boy i. | (bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç | ||
| Deyim | poor boy i. | bütün bir francala içine et | ||
| Deyim | poor boy i. | peynir ve diğer malzemeler konularak yapılan sandviç | ||
| Deyim | poor boy i. | öksüz doyuran sandviç | ||
| Mutfak | ||||
| Mutfak | poor boy i. | italyan sandviçi | ||
| Mutfak | poor boy i. | fransız ekmeğinin arasına konan et, peynir, domates, soğan, marul ve çeşni ile yapılan sandviç | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Deyim | ||
| Deyim | poor little rich girl/boy/kid i. | (bazen alay yollu) zavallı küçük zengin kız/oğlan/çocuk |
| Deyim | poor little rich girl/boy/kid i. | (bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/oğlan/çocuk/çocuğu |