İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | pull into f. | (istasyona) girmek |
Konuşma Dili | pull into f. | uğramak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | pull someone into something f. | birini bir yerin içine çekmek |
Öbek Fiiller | pull someone into something f. | birini bir şeye bulaştırmak |
Öbek Fiiller | pull someone into a place f. | bir yere (müşteri vb) çekmek |
Öbek Fiiller | pull someone into something f. | birini bir şeyin içine çekmek |
Öbek Fiiller | pull (one) into (some place or thing) f. | (birini bir şeyin/bir yerin) içine çekmek |
Öbek Fiiller | pull (one) into (some place or thing) f. | (birini bir şeye) dahil etmek |
Öbek Fiiller | pull (one) into (some place or thing) f. | (birini bir şeyin) içine sokmak |
Öbek Fiiller | pull (one) into (some place or thing) f. | (birini bir şeye) bulaştırmak |
Öbek Fiiller | pull into a place f. | (aracı) bir yere çekmek |