İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | push around f. | itip kakmak |
Genel | push around f. | kabadayılık etmek |
Genel | push around f. | gözünü korkutmak |
Genel | push around f. | (birisini) sindirmek |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push around f. | emirler yağdırmak |
Öbek Fiiller | push around f. | itip kakmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | push someone around f. | biriyle uğraşmak |
Öbek Fiiller | push someone around f. | birinin üzerine gitmek |
Öbek Fiiller | push someone around f. | iterek götürmek/hareket ettirmek |
Öbek Fiiller | push someone around in something f. | iterek götürmek/hareket ettirmek |
Öbek Fiiller | push someone around f. | (birilerini) iteklemek/itip kakmak |
Öbek Fiiller | push (someone or something) around in (something) f. | (birini/bir şeyi bir şeyin) içinde iterek götürmek/gezdirmek |
Öbek Fiiller | push (someone or something) around in (something) f. | (birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak/sürmek |
Idioms | ||
Deyim | push (one's) weight around f. | ağırlığını göstermek |
Deyim | push (one's) weight around f. | ağırlığını koymak |
Deyim | push (one's) weight around f. | ağırlığını hissettirmek |