İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | resolve the disputes f. | anlaşmazlıkları çözmek | ||
A disinterested third party resolved the dispute. İlgisiz bir üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | hear and resolve disputes i. | uyuşmazlıkların incelenmesi ve çözümü |