Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Çeviri
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
fremd
(bazen alay yollu) mutsuz/zavallı zengin kız/çocuk/çocuğu
head away from
windsor rocker [us/canada]
bölge-altı örgütler
dramatic
¿no es un poco extraño?
derdine düşmek
tatlı siparişi vermek
like a boss
colleyville
if i do say so myself
(bir konuda) birçok haber çıktı
hazır bulunma
don't worry about me
daha ne söylememi istiyorsun?
troop committee
mart ayında erzurum'da hava nasıl olur?
begrudge
surge arrestor
neredeyse hiç
sinsice tavlamaya çalışmak
show the true way
(şaşkınlıktan/korkudan) gözleri fal taşı gibi açılmış
yerel takım
sallayan
Geçmiş
Cümleler
"sallayan"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
sallayan
succussive
s.
2
Genel
sallayan
swayful
s.
"sallayan"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Genel
1
Genel
kazma sallayan madenci
pikeman
i.
2
Genel
kafa sallayan köpek biçimindeki yaylı oyuncak
nodding dog
i.
3
Genel
harekete geçirildiğinde kafa sallayan çinli kıyafetleri giymiş oturan küçük grotesk bir figür
mandarin
i.
4
Genel
bayrak sallayan kimse
flag-waver
i.
5
Genel
sallayan kısım
swayer
i.
6
Genel
sallayan kimse
swayer
i.
7
Genel
kuyruk sallayan
fawning
s.
8
Genel
ağaçları sarsan/sallayan
tree-shaking
s.
9
Genel
doğası gereği sallayan
concussive
s.
Öbek Fiiller
10
Öbek Fiiller
el sallayan birine karşılık olarak el sallamak
wave back
f.
Atasözü
11
Atasözü
beşiği sallayan el dünyaya hükmeder
the hand that rocks the cradle rules the world
Deyim
12
Deyim
oturduğu yerden sallayan kimse
hurler on the ditch
i.
13
Deyim
bol keseden sallayan
all mouth and trousers
expr.
14
Deyim
bol keseden sallayan
all mouth and trousers
expr.
15
Deyim
beşiği sallayan el dünyaya hükmeder
the hand that rocks the cradle
expr.
16
Deyim
boşa kürek sallayan
on a hiding to nothing
expr.
17
Deyim
boşa kürek sallayan
on a fool's errand
expr.
Teknik
18
Teknik
kalıp makinesinde kalıbı sallayan veya model plakasını gevşeten bağlantı
vibrator
i.
19
Teknik
(sonsuz elek kağıt makinesinde) ıslak parti bölümünü sağ-sol yönünde sallayan mekanizma
shake
i.
Müzik
20
Müzik
1960 ve 70'leri sallayan efsane ingiliz rock grubu
beatles
i.
Argo
21
Argo
kuyruk sallayan kadın
piece of tail
i.
22
Argo
kuyruk sallayan kadın
piece of tail
i.
Modern Argo
23
Modern Argo
bol keseden sallayan
all mouth
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of sallayan
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy