salya - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

salya



"salya" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
salya saliva i.
General
salya slabber i.
salya sputum i.
salya salivary i.
salya drool i.
salya slobber i.
salya slaver i.
salya dribble i.
salya spittle i.
salya spit i.
salya spet i.
Colloquial
salya gooby [new zealand] i.
Medical
salya saliva i.
salya drool i.
Biochemistry
salya salivary juice i.
Slang
salya hockle [geordie] i.

"salya" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağızdan akan salya slaver i.
salya ile ıslatma slabbering i.
yemek esnasında ağızdaki yiyeceklerin salya ile karışması insalivation i.
salya bulaştıran slobberer i.
salya çıkaran bebek a drooler baby i.
(bebek) salya önlüğü teething bib i.
salya akıtma drooling i.
salya akıtan kimse slabberer i.
(bol miktarda) salya slather i.
salya akıtmak slobber f.
salya akıtmak slaver f.
salya akıtmak salivate f.
salya dökmek insalivate f.
salya ile karıştırmak insalivate f.
salya bulaştırmak beslobber f.
salya sümük sarılmak beslobber f.
salya akıtmak bedrivel f.
salya ile kaplamak bedrivel f.
salya akıtmak slabber f.
salya akıtmak smarm f.
salya akıtmak smalm f.
(ağızdan) salya akıtmak spue f.
salya ile kaplı olan slobbered s.
salyalı/salya bulaşmış slabbery s.
salya akıtan drooly s.
salya akıtmaya meyilli drooly s.
salya gibi slabbery s.
salya ile kaplı slabbery s.
salya akıtan slavering s.
salya saçan slavering s.
salya artıran slobbery s.
salya akıtan slobbery s.
salya üreten slobbery s.
salya akıtarak slobberingly zf.
salya sümük bir biçimde slimily zf.
Phrasals
birinin veya bir şeyin üzerine/her tarafına salya akıtmak/damlatmak drool (all) over someone or something f.
birinin veya bir şeyin üzerine/her tarafına salya akıtmak/damlatmak drool over someone/something f.
her tarafını salya yapmak slob up f.
(birinin ya da bir şeyin) her yanına salya bulaştırmak salivate (all) over (someone or something) f.
Idioms
çok salya akıtan bebek drool bucket i.
Speaking
salya akıtıyordun you were drooling expr.
Marine
salya fora baladı chain rope i.
salya fora kancası chain hook i.
halatı salya etmek fleet a cable f.
salya etmek fake down f.
salya etmek haul in f.
demirleneceği zaman demirin loçadan çıkarılıp deniz seviyesine kadar salya edilmesi acockbill zf.
Medical
salya artışı drooling i.
salya artışı sialorrhea i.
salya artışı ptyalism i.
salya artışı hypersalivation i.
salya akıtan madde bağımlısı salivator i.
salya salgılatmak ptyalise [obsolete] f.
salya salgılatmak ptyalize [obsolete] f.
salya akıtıcı sialagogue s.
salya ile ilgili salivary s.
salya üreten ptyalagogic [obsolete] s.
salya salgılatan ptyalagogic [obsolete] s.
Anatomy
karın salya bezi pancreas i.
Physiology
salya üretimi sağlayan madde sialagogue i.
salya ile ilgili salival s.
salya ile ilgili salivous s.
Pathology
köpüklü salya foam i.
aşırı salya üretimi sialism i.
aşırı salya üretimi sialismus i.
aşırı salya üretimi slobbers i.
tavşanlarda salya akması slobbers i.
köpüklü salya üreten foaming s.
köpüklü ter veya salya ile kaplanan foaming s.
köpüklü salya üreten foamy s.
köpüklü ter veya salya ile kaplanan foamy s.
Biology
salya anlamına gelen ön ek sial- ök.
salya anlamına gelen ön ek sialo- ök.
Zoology
salya böceği froghopper i.
salya böceği spittlebug i.
salya böceği hipster-bug i.
Environment
(denizde) salya mucilage i.