Geçmiş

second to

"second to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	second to ed.	ardından ikinci

"second to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	give birth to her second child f.	ikinci çocuğunu doğurmak
2	Genel	give birth to her second child f.	ikinci çocuğunu dünyaya getirmek
3	Genel	get relegated to the second tier f.	ikinci lige düşürülmek
4	Genel	be relegated to the second tier f.	küme düşürülmek
5	Genel	be relegated to the second tier f.	ikinci lige düşürülmek
6	Genel	get relegated to the second tier f.	küme düşürülmek
7	Genel	second to last s.	sondan bir önceki
8	Genel	second to none s.	hepsinden iyi
9	Genel	to the very second zf.	saniyesi saniyesine
Colloquial
10	Konuşma Dili	second to none s.	en iyi
11	Konuşma Dili	second to none s.	en iyisi
12	Konuşma Dili	second to none s.	hepsinden iyi
13	Konuşma Dili	second to none expr.	hiçbirinden geri değil
14	Konuşma Dili	second to none expr.	rakipsiz
Idioms
15	Deyim	second nature (to) i.	bir şeyi yapmanın kişiye çok kolay gelmesi
16	Deyim	be second nature to f.	bir şeyi yapmaya çok alışkın olmak
17	Deyim	play second fiddle to someone f.	birisinin gölgesinde kalmak
18	Deyim	be second nature to someone f.	birinin ikinci ilgi alanı/evi vb olmak
19	Deyim	be second to none f.	kimseden aşağı kalmamak
20	Deyim	be second only to (someone or something) f.	(birinden veya bir şeyden) sonra ikinci gelmek
21	Deyim	be second only to (someone or something) f.	sadece tek bir rakibi olmak o da (biri veya bir şey)
22	Deyim	be second only to (someone or something) f.	sadece (biri veya bir şey) tarafından geçilmek
23	Deyim	have a second string to (one's) bow f.	bir şeye giden ikinci bir yolu olmak
24	Deyim	have a second string to (one's) bow f.	bir şeye ulaşmak için başka bir yolu olmak
25	Deyim	have a second string to (one's) bow f.	bir şeye ulaşmakta alternatif bir yolu olmak
26	Deyim	have a second string to your bow f.	bir şeye giden ikinci bir yolu olmak
27	Deyim	have a second string to your bow f.	bir şeye ulaşmak için başka bir yolu olmak
28	Deyim	have a second string to your bow f.	bir şeye ulaşmakta alternatif bir yolu olmak
29	Deyim	have a second string to your bow f.	ilk çare başarısız olursa devreye sokabileceği alternatif bir çaresi olmak
30	Deyim	have a second string to your bow f.	ikinci/alternatif bir eylem planı olmak
31	Deyim	have a second string to your bow f.	yedek bir yol haritası olmak
32	Deyim	be second nature (to somebody) f.	(biri için) alışkanlık haline gelmek
33	Deyim	be second nature (to somebody) f.	(birine) kolay gelmek
34	Deyim	be second nature (to somebody) f.	(biri için) otomatiğe bağlamak
35	Deyim	be second nature (to somebody) f.	(biri için) otomatikleşmek
36	Deyim	be second nature (to somebody) f.	(birinin) düşünmeden yaptığı bir şey olmak
37	Deyim	be second only to somebody/something f.	birinden/bir şeyden sonra ikinci gelmek
38	Deyim	be second only to somebody/something f.	birinden/bir şeyden sonra ikinci sırada olmak/gelmek
39	Deyim	be second only to somebody/something f.	sadece bir rakibi olmak
40	Deyim	be second only to somebody/something f.	o da biri/bir şey olmak
41	Deyim	be second only to somebody/something f.	sadece biri/bir şey tarafından geçilmek
42	Deyim	be second only to somebody/something f.	tek rakibi biri/bir şey olmak
43	Deyim	be second only to somebody/something f.	birinden/bir şeyden başka rakibi olmamak
44	Deyim	be second to none f.	rakipsiz olmak
45	Deyim	be second to none f.	en iyisi olmak
46	Deyim	be second to none f.	daha iyisi olmamak
47	Deyim	be second to none f.	rakibi olmamak
48	Deyim	play second fiddle to f.	-in gölgesinde kalmak
49	Deyim	play second fiddle to f.	-in astı olmak
50	Deyim	play second fiddle to f.	-in altında olmak
51	Deyim	play second fiddle to f.	-den geri planda kalmak
Speaking
52	Konuşma	we need to leave here right this second expr.	burayı şu saniye terketmeliyiz
53	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle bir saniyeliğine konuşabilir miyim?
54	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
55	Konuşma	can I talk to you for a second? expr.	sizinle biraz görüşebilir miyiz?
Politics
56	Siyasal	second protocol to the general agreement on privileges and immunities of the council of europe i.	avrupa konseyinin imtiyaz ve muafiyetlerine müteallik genel anlaşmaya ek ikinci protokol
57	Siyasal	second additional protocol to the european convention on extradition i.	suçluların iadesine dair avrupa sözleşmesine ek ikinci protokol
Religious
58	Dini	second epistle of paul the apostle to the corinthians i.	aziz pavlus'un korintoslulara ikinci mektubu
59	Dini	second epistle of paul the apostle to the corinthians i.	korintlilere ikinci mektup
60	Dini	second epistle to the corinthians i.	aziz pavlus'un korintoslulara ikinci mektubu
61	Dini	second epistle to the corinthians i.	korintlilere ikinci mektup
62	Dini	second epistle of paul the apostle to the thessalonians i.	selanikliler'e ikinci mektup
63	Dini	second epistle of paul the apostle to the thessalonians i.	aziz pavlus'un selanikliler'e ikinci mektubunu içeren yeni ahit kitabı
64	Dini	second epistle to the thessalonians i.	selanikliler'e ikinci mektup
65	Dini	second epistle to the thessalonians i.	aziz pavlus'un selanikliler'e ikinci mektubunu içeren yeni ahit kitabı
66	Dini	second epistle of paul the apostle to timothy i.	timoteos'a ikinci mektup
67	Dini	second epistle of paul the apostle to timothy i.	aziz pavlus'un timoteos'a ikinci mektubunu içeren yeni ahit kitabı
68	Dini	second epistle to timothy i.	timoteos'a ikinci mektup
69	Dini	second epistle to timothy i.	aziz pavlus'un timoteos'a ikinci mektubunu içeren yeni ahit kitabı
Sport
70	Spor	run a close second to the winner f.	birincinin hemen ardından gelmek
71	Spor	run a close second to the winner f.	burun farkıyla ikinci olmak