something big - Türkçe İngilizce Sözlük

something big

"something big" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç

İngilizce Türkçe
General
make a big deal out of something f. problem haline getirmek
make a big deal out of something f. sorun haline getirmek
sell something for a big profit f. bir şeyi büyük bir karla ederek satmak
be a big fan of something/someone f. bir şeyin veya bir kimsenin büyük bir hayranı olmak
Phrases
something really big expr. çok büyük bir şey
Colloquial
big in (something or somewhere) i. belli bir çevrede ya da yerde çok tanınan/nüfuzlu ya da başarılı kişi veya şey
big in (something or somewhere) i. ağırtop
big in (something or somewhere) i. önde gelen kimse
big in (something or somewhere) i. önemli şahsiyet
Idioms
big hand (for something) i. (bir şey için) büyük bir alkış
big hand (for something) i. (bir şey için) kocaman bir alkış
make a big play of something f. abartılı bir şekilde dikkat çekmek
make a big thing out of something f. abartmak
make a big deal about something f. bir şeyi gereğinden fazla abartmak
be big on something f. bir şeyin meraklısı olmak
play a big part in something f. büyük bir rol oynamak
make a big deal about something f. bir şeyi fazla abartmak
make a big deal about something f. bir şeyi gereğinden fazla büyütmek
be big on something f. bir şeyin düşkünü olmak
big on something f. bir şeyi çok sevmek
make a big thing out of something f. önemini abartmak
make a big thing out of something f. pireyi deve yapmak
make a big deal out of something f. pireyi deve yapmak
make a big thing of something f. pireyi deve yapmak
be not big on something f. bir şeyi sevmemek
be not big on something f. bir şeye hevesli olmamak
do something in a big way f. büyük çapta bir şey yapmak
do something in a big way f. büyük ölçüde bir şey yapmak
do something in a big way f. büyük çaplı bir şey yapmak
do something in a big way f. büyük ölçekli bir şey yapmak
do something in a big way f. geniş çapta bir şey yapmak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir rol oynamak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir rolü olmak
play a big role (in something) f. (bir şeyde) büyük bir etkisi olmak
gone to the big (something) in the sky s. ölmüş
gone to the big (something) in the sky s. gökteki (ölen kişinin arzuladığı şeye) kavuşmuş