| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | sosyo-kültürel | socio-cultural s. | ||
|
Europe's cities and towns are important economic, political and socio-cultural centres. Avrupa'nın şehir ve kasabaları önemli ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel merkezlerdir. More Sentences |
||||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | sosyo-kültürel grup | socio-cultural group i. |
| Tourism | ||
| Turizm | sosyo-kültürel turizm değerleri | socio-cultural tourism assets i. |
| Social Sciences | ||
| Sosyal Bilimler | bireyi etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyo-kültürel etkenler | situation i. |
| Linguistics | ||
| Dilbilim | sosyo-kültürel kullanım çizgisi | isopleth i. |
| Philosophy | ||
| Felsefe | bilginin sosyo-kültürel bağlamı tarafından şekillendirildiğini öne süren teori | relationism i. |
| Felsefe | bilginin sosyo-kültürel bağlamı tarafından şekillendirildiğini öne süren teori ile ilgili | relationist s. |
