Geçmiş

squirt

"squirt" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	squirt f.	fışkırmak
General
2	Genel	squirt i.	fışkırtma
3	Genel	squirt i.	fışkırtılan sıvı
4	Genel	squirt i.	fışkıran su
5	Genel	squirt i.	fışkırma
6	Genel	squirt i.	nanemolla
7	Genel	squirt i.	şırınga
8	Genel	squirt i.	fıskiye
9	Genel	squirt i.	bücür
10	Genel	squirt i.	kendini bir şey sanan tip
11	Genel	squirt i.	ishal
12	Genel	squirt i.	diyare
13	Genel	squirt i.	cır cır
14	Genel	squirt i.	ötürük
15	Genel	squirt f.	sıçramak
16	Genel	squirt f.	püskürtmek
17	Genel	squirt f.	sıçratmak
18	Genel	squirt f.	fışkırtmak
19	Genel	squirt f.	aniden fırlamak
20	Genel	squirt f.	hızlıca çıkıvermek
21	Genel	squirt f.	hızlı hareket etmek
22	Genel	squirt f.	ok gibi fırlamak
23	Genel	squirt f.	gevezelik etmek
24	Genel	squirt f.	boş konuşmak
25	Genel	squirt f.	düşünmeden konuşmak
26	Genel	squirt f.	gereksiz konuşmak
27	Genel	squirt f.	laf salatası yapmak
28	Genel	squirt f.	hızlı hızlı konuşmak
29	Genel	squirt f.	ölçüp tartmadan konuşmak
Technical
30	Teknik	squirt i.	fıskiye şırınga
31	Teknik	squirt i.	(matris açıklığından akıtılan) eriyik metal
32	Teknik	squirt i.	(matris açıklığından akıtılan) eriyik metal dökme işlemi
Military
33	Askeri	squirt i.	havadan yakıt ikmalinde avcı uçağıyla tanker uçak arasında görsel temas sağlamak amacıyla yapılan püskürtme
34	Askeri	squirt i.	tanker uçak
Slang
35	Argo	squirt i.	kadın boşalması
36	Argo	squirt i.	(kadın orgazmında) fışkırtma
37	Argo	squirt f.	(kadın) boşalmak
38	Argo	squirt f.	(kadın orgazmında) fışkırtmak

"squirt" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	squirt gun i.	su tabancası
2	Genel	squirt gun i.	sulama tabancası
Phrasals
3	Öbek Fiiller	squirt something at someone f.	birine bir şey püskürtmek
4	Öbek Fiiller	squirt something out of something f.	(şırıngadan vb) püskürterek çıkartmak
5	Öbek Fiiller	squirt something out f.	(şırıngadan vb) püskürterek çıkartmak
6	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	(bir şeyden) fışkırmak
7	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	(bir şeyden) dışarı fışkırmak
8	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	(bir şeyden) püskürmek
9	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	(bir şeyden) taşmak
10	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	fışkırtmak
11	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	püskürtmek
12	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	dışarı fışkırtmak
13	Öbek Fiiller	squirt from (something) f.	dışarı püskürtmek
14	Öbek Fiiller	squirt from something f.	fışkırmak
15	Öbek Fiiller	squirt from something f.	püskürmek
16	Öbek Fiiller	squirt from something f.	taşmak
17	Öbek Fiiller	squirt from something f.	dışarı fışkırmak
18	Öbek Fiiller	squirt from something f.	dışarı püskürmek
19	Öbek Fiiller	squirt from something f.	dışarı taşmak
20	Öbek Fiiller	squirt at f.	-e püskürtmek
21	Öbek Fiiller	squirt at f.	-e fışkırmak
22	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) fışkırmak
23	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) sıçramak
24	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) püskürtmek
25	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) fışkırtmak
26	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) püskürttürmek
27	Öbek Fiiller	squirt at (someone or something) f.	(birine/bir şeye) fışkırttırmak
28	Öbek Fiiller	squirt out f.	fışkırmak
29	Öbek Fiiller	squirt out f.	dışarı fışkırmak
30	Öbek Fiiller	squirt out f.	dışarı püskürmek
31	Öbek Fiiller	squirt out f.	fışkırtmak
32	Öbek Fiiller	squirt out f.	dışarı fışkırtmak
33	Öbek Fiiller	squirt out f.	dışarı püskürtmek
Automotive
34	Otomotiv	squirt hole i.	püskürtme deliği
35	Otomotiv	oil squirt hole i.	yağ deliği
Marine Biology
36	Deniz Biyolojisi	sea squirt i.	deniz üzümü
37	Deniz Biyolojisi	sea squirt i.	denizlerde bulunan kesemsi vücutlu hareketsiz bir omurgasız
Slang
38	Argo	take a squirt f.	işemek
39	Argo	little squirt exclam.	bücürük
40	Argo	little squirt exclam.	ufaklık
British Slang
41	İngiliz Argosu	worth a squirt (london use/late 1990s) s.	seks yapmaya/sevişmeye değer